Zamana kayıt düşmek var da, mekâna kayıt düşmek yok mu? Yani zamanın mekânı yok mu? Ya da mekânın zamanı? Yoksa zamanın zamanı; mekânın mekânı mı? Zaman-mekân-insan ilişki içindedir. Daha geniş bir ifade ile zaman-mekân-beşeriyyet-hayvanat-nebâtat mutlak bir ilişki içindedir. Zorunlu bir ilişki. Bu ilişkide belirleyici olunan an ve belirleyici olunmayan yer vardır. Mekâna iz bırakılır, mekânda iz kalır. Zamana ve mekâna iz bırakan, kayıt düşen eşref-i mahlukattır. Belki zamanın mekânı olmak zorunda değildir, ancak mekânın zamanı olmak zorundadır. Her canlının hem zamanı, hem mekânı olmak durumundadır. Zamandan ve mekândan tek soyutlanan yüce yaratıcı varlıktır. Mekânın doğallığından, suniliğinden bahis etmek gerek. Doğal olanın güzelinin-çirkinin olduğu gibi, sunî olanın da güzeli-çirkini var. Güzelden kastımız estetik, zarif, sanatlı… Çirkin ise itici, iğrendirici, albenisi zayıf olan. Doğal olan içinde detaylandırılacağı gibi, sunî olan da ayrıntılarla bezelidir. Güzelin de içinde detaylar, farklılıklar vardır. Ha keza çirkin olan da kategorilendirilebilir. Her halin genel geçer kuralı, çerçevesi olduğu gibi, sana göresi, bana göresi de vardır. Karanlığın bir mekânı olduğu gibi, aydınlığın da bir mekânı olduğu. Karanlığın mekânında ayın yeri, yıldızların yeri. Her birinin tek başına ve birbirlerine karşı konumları. Gündüzün mekânında güneşin yeri, uzaklığının ve yakınlığının izdüşümleri. Hayatı içerden kuşatmaları… Akşamın, gecenin, seherin yeri. Yeryüzünün-gökyüzünün mekânı, mavinin-yeşilin mekânı. Yine hayatı içerden kuşatan kışın-baharın-yazın mekânları. Ateşin, suyun, toprağın, havanın mekânları. Mevsimlerin, renklerin, soğuğun, sıcağın mekânı… Ülkemin, şehrimin, mahallemin, evimin mekânı. İşimin, arabamın, gardırobumun, ayağımın mekânı. Kuşların, karıncaların, kelebeklerin… Sevinçlerin, mutlulukların, üzüntülerin, kederlerin… Kalabalıkların, yalnızlıkların mekânı. Çocuğun, gencin, anne-babanın, ihtiyarın(dedenin-ninenin) mekânları… İnsan bir serüven yaşarken, içinde bulunduğu zaman-mekân boyutunun her döneminde ayrı bir tat var, zevk var. Sorumluluk, bilinçlilik var. Mekânın huzuru konu olunca, ah şu dağlar, ovalar, denizler, yaylalar diyesi gelir insanın. Mekânın huzuru-huşusu insana da huzur verir. Kalpler sükûn bulur, düşünceler berraklık. Neden cennet güzel ve hoştur, istenilir. Cehennem kötü ve acı verir, istenmez. Birinde huzur vardır, diğerinde huzursuzluk. Mekânın huzur verenini, rahat olanını arzu ederiz değil mi? İnsan herhalde bir mekânda olmak zorunda. Bulunduğu mekânda huzur bulmak, yetinmek insanın elinde. Yetinmesini bilmeyen huzursuzluğu da davet eder. Huzurun mekânı olduğu gibi, mekânın huzuru da önemli. Bunlar yetinmenin mekânı ile ilgili. Sevmenin-sevilmenin, bilmenin-bilinmenin, idrakin, tevekkülün mekânı ile irtibatlı. İrtibatların ucundaki bütünlük, detaylardan müteşekkil. Yekpare bir huzuru elde etmek, teferruatta onu yakalamaya bağlı. Detayların mekânından bütün bir mekâna geçmek gibi. Mekânların geçiciliği- geçişliliği söz konusu… Geçici mekânlara tutkunluk, bel bağlamak, ebedî mekânlardan uzak düşmeye sebep verebilir. Masivanın göz alıcılığından, cazibesinden, tutsaklığından, maveranın ulvîliğine, ebediliğine tutunmak gerek!.. Zaman mekân kuramında ilişkilerin düzeyi, düzeyli ilişkilere kapı aralar. Zaman-mekân-insan ontolojik olarak bir bütünlük arz eder. Birbirleriyle ilişkileri zincirin halkaları gibidir. Yaratılmışlar, muhtaçlıklarını içselleştirmek durumundalar. İradesiz olanlar, iradeli olana, iradeli olanlar da külli iradeye intisap etmek durumundalar. Burada bitirmek istiyorum bu yazıyı. Çünkü her satır, her paragraf kendi başına dolu dizgin koşmak istiyor. Zor zapt ediyorum. Mekândan mülhem, kalemimden dökülenler şimdilik bunlar. |
Bu Sayının Diğer Yazıları
Çizgi-15 / Behice Kolçak ŞarkTarihi Mekân Edinmek / İsmail Bingöl
Unutulmak / Özcan Ünlü
Mekânsız Konuştum Hep / Taner Taştekin
Nişantaşı’nda Bir Gül Fidanı / Nurullah Genç
Tümünü Göster
Gün Aşırı
- İlk Adım
25 Nis 2018
Allah’ın adıyla Şairin anlamlı beytiyle giriş yapmak istiyoruz: “Erişir menzili Devamını Oku…
Cuma Akşamı
- Bana Sevdamı Geri Ver
25 Nis 2018
Kim, neyi kaybettiyse onu arıyor. Kıymet arz eden ve kendi Devamını Oku…