Nişantaşı’nda Bir Gül Fidanı

Geçmişten geleceğe siyah bereli hüzün
Şarkısı gül olanın hicran gazeli neden
Retro’da ince bir ses inletirken geceyi
Bordo bir yalnızlığa dokunmuştuk derinden

Çatlayan bir ay vardı kaşları arasında
Yüzüğünün ortası bir kalbin son saati
Yeşil bir rüzgâr mıydı bakışları; dişi kurt
Uzaktan boynu bükük sevmişti itaati

O, nazlı boncukların dünyasında parıltı
Ben kırık bir pencere ardında tek başına
Tespih yapan imame, İstanbul sessizliği
Girdiğini bilmeden henüz hangi yaşına

Kirpikler koynundaki yelpazedir güneşin
Nişantaşı’da kuşlar ölmeyi unutmuşlar
Konarak o şehrayin gözlerine her akşam
Dinliyorlar hicranlı yürek vuruşlarını
Kuşlar meğer burada sadece bulutmuşlar

Nasıl da susuz kalmış sokaklarında sevda
Can damarında ölüm, tutkular değirmeni
Yıldızlara bakarak türkü söyleyen yolcu
Retro’da gül fidanı buldu bir akşam seni
Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Çizgi-15 / Behice Kolçak Şark
Tarihi Mekân Edinmek / İsmail Bingöl
Unutulmak / Özcan Ünlü
Mekânsız Konuştum Hep / Taner Taştekin
Nişantaşı’nda Bir Gül Fidanı / Nurullah Genç
Tümünü Göster