Sükût

“Ş. B.” için

Şeyhim,

Sustum dedim
göğüme kara bir çul aktı.
Karlandım.
Gözüm kara
kirpiklerim kırıldı.

Sustum dedim
elim değdi, çaydanlığım devrildi.
Yandı suyum, demlendim.
Uçuşunca buhar buhar
göğüm sevindi.

Sustum dedim
silindi kimliğim, memleketim, tarihim.
Talihim ayna gibi,
Yansıdı suratımdan
annem, babam, sevdiğim.

Sustum dedim
Susma dedi
parmakları kısa ozan.
Susmalı mı, susmamalı mı?
Şeyhim sana soramadım:
Ben miyim ki oyun bozan?

Sustum dedim
kar etmedi sözler özüme.
Şeyhim sana ermedim,
elim sana koşmadı.
Ah ben,
kasırganın oğlu iken düştüm önüne.
Çiğne!

Şeyhim,
Hadi bir çay içelim.
Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Yüzleşme / Bilal Tırnakçı
Yazmak ve Yaşamak / Necmettin Evci
Yalnızlığa Methiye / İsmail Bingöl
Sükût / Yavuz Ertürk
Senden Sarktım Yar Zaman Kimin İçin / Cihat Duman
Tümünü Göster