Köpük köpük dalgalar
Çarparak azman kayalara
Yükselir ya yukarıya
Zamanın yonttuğu tuhaf kanyondan
Bir solukta çıktım taraçasına şehrin
Bulutlara sildim yüzümü
Açıldı önümde sınırsız engin mavi
Açıldı zamanın sır perdesi
Başka bir dünyaydı sanki burası
Toplanıvermiş gökkubenin altına
Rengarenk ırmaklarıyla
yedi iklim üç kıta
Çekiyor içine sizi
Mahmutpaşa
Tahtakale
Mercan’dan
Yalazlanıp tutuşan
tarifsiz insan denizi
Bir tünelin içinden geçer gibi gökyüzüne geçmişin
Kemerli kapılarından girilir aydınlığına şehrin
Masal sıcaklığıyla açılır
dev hazine sandığı:
Işıklı, gümüş yaldızlı camekanlarda
Kuyumcular, sırçacılar, aktarlar
Sonsuz çoğalan aynalar gibi
iç içe girmiş zamanlar
Bir yanı geçmişe yaslanmış
bir yanı güne bakar
İpek dokumaları, antikalarıyla
Derin aynalar geçidi Kapalı Çarşı
Günün ilk ışıklarıyla açılır da kapılar
Semaver sıcaklığıyla demlenir zaman
Vitray sevinci sinmiş aydınlığında
Sırça kemerlerden ağar sütunları güneşin
Zarif çeşmelerinden serinlik akar
Yekpare bir anda karşılar sizi
dün, bugün, yarın
Ve başlar aynasında güzelim koşuşmaca
Fethin açtığı geniş zamanı yaşayan
Körfezidir anın Kapalı Çarşı