l.gece uyu, ey esrâr uyu ne ay düşüyor gözlerine, ne ayna kıvılcım toplarken kirpikleriyle şakak kemiklerinde parlıyor ellerimiz bakır ustalarının yıldızlardan mı süzülüyor bu alev yokluğunun bulutlarından mı zindanı anlamak, bir yalnızlığı taşımakmış karanlıkta gün boyu bir yürek incelmeyi bilmiyorsa acının yedi renkli örsünde uyu ey bahar, uyu ölüme meydan okusa da, düşleri gülümseyen zakkumlardır toprakta neden artık yosunlu, celladın gülüşleri demir kızgın bir rüya görüyorsa, alevler bir öfkenin göğsünde arar kaybettiğini kırılgan bir sarnıcın dudaklarında kuşlar kanatlarında saklar o şehzade korkuyu bir akıl tutuşmayı bilmiyorsa ötenin tahterevallisinde uyu ey rüzgâr, uyu ne mor bir çiçek açar çocukluğundan ne de omuzlarında yaşlı bir rüya bazen bir odanın tenha yerinde ansızın tutuşan bir çıra oluyorsun küllerin öpücükler veriyor karanlığa senden mi almalıyım her eylül akşamında o şehrâyin tutkuyu bir derviş erimeyi bilmiyorsa taşların donduran âteşinde uyu ey gülzâr, uyu kâh bir deniz oluyorsun, içinden inciler düşüyor ırmaklara ruhumdan dikenleri ayıklıyor su kâh düştüğü yere yabancı bir yıldırım okşuyor sînemde buhurdanlığı bundandır kalbimin yanık kokusu yine gri bir boşluk ufkumuzda, bir kuyu bir şair görmüyorsa gülümseyen mahşeri uyu ey esrâr, uyu 2. gece resimlerin mızrağı kanatıyor taşları isyankâr bir bekleyiş yakalarken kalbini İstanbul silindi gözlerimin önünden her şey bir mezarlıkta ağlıyor senin için nerede gülümsüyor yüzüm, göremiyorum nerede kirpiğimde parlayan yakamozlar ses ruhumu arıyor bir fânusun içinde resimlerin mızrağı kanatıyor taşları resimler kimi zaman pervâsız bir sığınak kimi zaman virandır bir hayal sarayının dudaklarında ölen yoksul bir şehirlinin çehresinde âvâre parmak uçları kandır resimler neden yorgun otel odalarında hangi ilaç hastalık taşıyor benim için zifiri bir karanlık çökerken üzerime nerede bulanıyor bilmiyorum, çeşmeler nerede bir bardağı dolduran âbıhayat damla bana yabancı, deniz benden bihaber kaptanlar gemilerin güvertesinde şaşkın dalgalar kimi zaman bir ölüm kaçamağı kimi zaman fermandır hep aynı pusulanın bakışlarında kalan limanlardan sevgiyi ödünç alır bir ömür ölüm ona dermandır. |
Bu Sayının Diğer Yazıları
Yüreğim Tetik ve Kavi / Taner TaştekinYirmi Beş Issız Gece-1 / Mazlum Civan
Yenildim Sana Hüzün / İsmail Bingöl
Yâre, Yâre / Alâaddin Soykan
Taze Mezar / Kamuran Bate
Tümünü Göster
Gün Aşırı
- İlk Adım
25 Nis 2018
Allah’ın adıyla Şairin anlamlı beytiyle giriş yapmak istiyoruz: “Erişir menzili Devamını Oku…
Cuma Akşamı
- Bana Sevdamı Geri Ver
25 Nis 2018
Kim, neyi kaybettiyse onu arıyor. Kıymet arz eden ve kendi Devamını Oku…