gülüşü vurulan bir çocuğun avuçlarına konan kelebeklerin
kanatları taşıyabilir mi yaramın kanını güllere
ağarmış saçları boyarsa gece boyar bulutları uyutup
bak sana su getirdim kirpiklerimle dilimde ırmak çığlığı
aşk atının yelelerinden akan terleri sür üstüne başına korkma
kara sevda bir sürmedir âşıkların kanlı gözlerine
uyumaz dağlar kar yağmadan duman çökmeden gece olmadan
yâr aşk sütünü vermez ağlamayınca âşıklar hüznün beşiğinde
düşmeyince kuyulara yûsuf züleyha’yı bulamaz
kalk güneşe gidelim gece sana sevda çeksin dolunay hasret
göğün kokusunu toprağa sürsün kırkikindi yağmurları
gittiğin her yer çiçek gibi olsun