Kalû belâ

sesime bağırdım duymadı işte
bir ölünün dudaklarında kalan
son harf kadar sözüm


yaraların beyazsa kar sür suluysa yağmur
kanlı ise gül yârin gülüşüne usulca düşen
yâremi bulur mu dersin yâr emi


dağları ırmaklar azar azar taşır denize
karanlığın koynunda uyuyan yalnızlığın rüyası
yine yalnızlıktır körebe oyununda sobelenen çocuk


minareler taştan örülmüş ezandır elif
yüzümüzü çok tükettik bulvarlarda âdem
oysa ruhumuzda kalû belâ alnımızda secde izi vardı

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Ahsenü’l-Kasas / Şeref Akbaba
Ege Türküsü / Ali Yaşar Bolat
Semender / Ebubekir Koçak
Bir Umuttu Hayat / İbrahim Kaya
Eksik Yanım / Nurşah Karaca
Tümünü Göster