Dağ Yükü

İnsanca yaşamak yükünü

omzundan atalı insana dağ

dağ gibi yaraları insanın

hiç atları olmadı rüzgârdan

(istisna Süleyman)

ama arkadaşları oldu atlardan

Başı dinç kalmadı taş gibi

teniyle uyudu uyandı teniyle

iç içeydi gül katı cenneti cehennemi

ayıklayana ethicalar dökülür giderdi

Kışı yazı doruklar gibi bohçasında

içi mevsimler sarmalı, nesneler mahşeri

tahıl, taht, tabut, tüm tayflar 

ve tarikler; tarzlar, tekkeler, ekoller 

kullar, kullar ve kullardı…

Mağaradan ününü duyduğunuz adam

içlense, içerde hava tutsaklıktan ölürdü

arı dağ başındaki

yücelikten, ondan öte durandı

Ayrık bir ıstırapla yarılırdı dam

su gözlerinin diplerinden kaynardı

su kuyusu

göğün aradığı adam

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Derin Bir Nefes Alıyorum Anadolu Gibi / Mustafa Uçurum
Kar Suyu / Müştehir Karakaya
Nerdesin / Nurullah Genç
Ne Çok Kendini Gösterdin Ey Nefsim / Selami Şimşek
Dağ Yükü / Semra Saraç
Tümünü Göster