Çocukluğum zaman aralıklarında
Elma ağaçlarından çiçekler devşiren bir yüz
Kar mı yağmış dağların yarasına
Ne kadar hızla geçmiş zaman
Gözlerimiz kamaşsa da
Hepsini unutmuşuz
Gecesi uzun süren bir kaderdi yaşamak
Sürgün kapılarında
Ay şafağa ne kadar yakın olsa da
O kadar uzaktaydı hayat
Taşlı yollarda yürümüş
Çokça yorulmuşuz
Yüreğimde toplanmış bütün acılar
Neden sonra yolların arasından
Kaybolmuş eski adresler birer birer
Deli bir rüzgar esip geçmiş de
Yapraklar gibi savrulmuşuz
Şimdi bu serin gecenin gölgesinde
Ölümün kapısında yorgun bir süvari
Heybesinde bir avuç toprak
Aya ve yıldızlara son defa bakarak
Bir gülü kokluyor son bir umutla
Geçiyor dediğimiz zaman bitmiş aslında
Şimdi bir ıhlamur dalında
Yorgun iki serçe
Kim duyabilir ki seslerini
Kim kaldırır başını göğe doğru
Yıldızları çoktan unutmuşuz