Ölü(m) ile konuştuğunda ağzında kalan tat
güneş hem ayva hem nar hem portakal
ırgatların çapaladığı toprakta çiçekli ayna
ateşlerden üşümüşsün aşk niye ki
karton kulübede yaşayan ihtiyarın gülüşü
çeyizi hüzünden bir kalbin evinde yaşamak
usulca sesini bırakır ırmağa yağmur
çocuk sesi anne sesidir
kuşyuvalı ağaçlardan gökyüzüne bakmak
tren gider kuşlar gider rüzgâr ve sen
bir ben gidemem her yanım yâr
ve bir sabah kapımda adam boyu kar