Gözbebeklerini hayaller tutmuş
Yorgun ellerinde zaman erir,
Ve ağıtlar konuktur yer sofrasına
Ve ufukta batan güneşin izi.
Gece dondurucu bir korkuyu saklar
Kapalı gözlerde gezer tarihin sayfaları
Zehirli ekinler haber bülteninde
Tutsaklığın kahrını türküleştirir.
Titreyen mevsimler ve ağlayan barış
Yalan üreten kalemlere kızgın
Yüreklerde muhalefet yürüyüşleri,
Karanlık yüzlere doğru.
Muştu vaktinde kum saati
Geceyi kovan kar beyazlığı
Ve umudun yeşerişi haritalarda
Ve vaktin duaya kalkışı
Bir ay doğuşu kahırların arkasından
Bir çağlayan yası deniz hasretiyle
Gül ve bayram, bahar ve sevdalılar yazı
Şimdi gönlüm sonsuz bir yoruma ayarlı…
anladım; dedim kendi kendime…