Sıra Gelecek

“Ey dost, dirilik istiyorsan ölmeden evvel öl!”    
(Mevlâna)

Uzaktan gelen sesler, yıkılan binalar, batan gemiler; düşenler, ağlayanlar, vurulanlar… Seyrediyordu birileri olanları, yaşayanlar vardı olanları, bir de yapanlar vardı olanları. Üç ayrı yönden eyleme katılan kişiler; seyirciler, oyuncular, yönetenler…
Dünyada artık “haberim yok” cümlesinin kullanılamayacağı dönemde, herkes bir şekilde katılıyor her şeye. Küreselleşmek… Dünya halkları aynı yemekleri yiyor, aynı filmleri seyrediyor, aynı müzikle dans ediyor, aynı konuşup aynı gülüyor, aynı giyiniyor… Aynılaşıyor her geçen gün sonuçta. Dünya, tek bir ülke halini alarak “modern zamanların ortak kültürü”nü yaşamak adına mücadele veriyor. Otantik birikimler sadece turistlerin ilgisine sunulmak amacıyla bir gösteri alanı içerisine sıkıştırılıp günlük hayatlardan hızla uzaklaştırılıyor. Geçmişi tebessümle yâd etmek, şimdiyi doya doya yaşamak, yarına “daha çok var” edâsıyla bakmak… Sanki herkes âhir zamana ulaşıldığının farkında ve nihâyete ermeden dünyanın tadını çıkarma telaşında. Bu kadar ölüm geziyorken dört yanda “bana da sıra gelecek” düşüncesini yakalayanlar ne kadar da az.
“Kendi yıkık gönlüne ağla, senin gönlün şu eski ve köhne dünyadan başka bir şeyi görmüyor.”
(Mevlâna)
Cenâp Şehabeddin merhûmun Münâcaatında;
“Doludur af ile sebû-yi semâ,
Cürm ile pür lekeyse rûy-i zamîn,
Aç sebûy-i semâya bir macerâ,
Beşeriyyet bütün temizlensin.” terennüm ettiği gibi… Dön yüzünü Rahmân’a; aydınlık, ışık, nur, hakk orada.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Çizgi-9 / Behice Kolçak Şark
Şehr-i Ayıntab’dan Eski Bir Şehir’e Me... / Reşit Güngör Kalkan
“Hayatü’s- Sahabe” Mütercimi Meh... / Fatma Albayrak
Vaktin Duaya Erişi / Hüseyin K. Ece
Taş Kırmak / Şeref Akbaba
Tümünü Göster