Sarı Gelin

-her birimiz ayrı ayrı ihanet ettik şehirlerimize-

kırmızı ağıtlarla besledik
ey emanet gelin seni
soylu bir damardı oysa
kadim bir olguya bürüyen seni

sabahların dâvudi neşesini
semaver tadında akşamlarını
aşüfte renklere  bırakan sen değildin
seni hicabından soydu öz evlatların

saçıldık sokaklarına
elimizde ikincil hüzünlerle
önce kalbine ihanet ettik
sonra ruhuna ey gelin

bulanık gözlerle uyandık bir sabah
sonra kıblemiz kirlendi
beyazına kapkara bir kan düştü
sonra gururunu yağma ettik ey gelin

küstürdük türkülerini
ninnilerin ağıt kesildi bu yüzden
gazellerine nifak sokuldu bir bir
hem utanmadık bakışlarından

konakların harabedir şimdi
yetimlerin ilk defa bunca yetim
dallarını kestik önce
kökünü susuz bıraktık ey gelin

mahremine destursuz girdik
iffetine ihtiram edemedik ey gelin
bizi çaylarında yunmaz artık
yüzümüzde esrik gülüşler
oysa ağlıyor soylu gelin

bencil feryatlarımıza karıştı sesin
duymadık bu yüzden iniltilerini
huzurundayız işte yüzlerimiz kara
bizi son defa bağışla ey şehir…

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Çizgi-9 / Behice Kolçak Şark
Şehr-i Ayıntab’dan Eski Bir Şehir’e Me... / Reşit Güngör Kalkan
“Hayatü’s- Sahabe” Mütercimi Meh... / Fatma Albayrak
Vaktin Duaya Erişi / Hüseyin K. Ece
Taş Kırmak / Şeref Akbaba
Tümünü Göster