Ey çölde açan çiçek
Ey bulutsuz yağmurların gülü
Şimdi bir gökyüzü düşlüyorum
Şimdi gözlerinin renginde
Yaşamak ekmek gibi su gibi aziz
Bir rüyanın gövdesinde sağanak yağmurlar
Sen hangi baharın gülüsün
Bak gülüşünle aydınlanıyor sabahlar
Saçlarını savuruyor seher yelleri
Yemyeşil gözlerinde umudun çağlası
Bir dantel gibi işledim gözlerini
Gözlerin seher vakti çaldı kapımı
Ben gök atların dizginine yapıştım
Uçurumlar büyüdü gözlerinin çölünde
Bana esrikliğimi sorma şaraptan değil
Nazarın başımı döndürüyor sevgili
Hüzün paslı bir kılıç gibi konmuş kınına
Bilemem hangi savaştan kaldı bu yara
Kem gözlerden korunasın diye
Üzerlikler tüttürdüm sana
Ah gönlüm nasıl tutuştu
Bir ateşsiz dumana
Onbiraylık, menekşe, camgüzeli
Duvarlarda sarmaşıklar, aşk merdiveni
Bir hanımeli kokusu sarmış sokağı
Sen leylaklar açarken gitmiştin hani
Bak yine leylaklar açıyor dön artık