Margurite boynu bükük çiçek
Tabip girmiş odana bir daha güneş girmeyecek
Geçtiğin yollar unutacak seni
Kışları bahar eden mukaddes kızların akşamında
Hiçbir türkü seni söylemeyecek
Margurite boynu bükük çiçek
Artık tabip girmiş odana
Güneş girmeyecek
Seni kurumuş ağaçların şehrine gömdüm
Cihana açılan pencerene matemli bir perde ördüm
Ben Cennet bekliyordum gözlerinde
Özünde Cehennem gördüm
Perçemini kaldır ve ölümünü bekle Margurite
Gece tozu yutmuş çocukların
Alnını kara gördüm
Seni kurumuş ağaçların şehrine gömdüm
Artık hiçbir yağmur yetmeyecek
Seni içimde yeşertmeye
Güneş doğmayacak gözlerimden
Gül diktiğim bahçeye
Puslu bir gecede
Seni kızıl bir suya gömdüm
İbrahim’e yakılmış ateşe
Seni kendi ellerimle attım
Damarları çatlamış karanlıklardan
Üzerine uzun gecelerin matemi yağsın
Yaprakları düşsün yollarına
Baharında açan ağaçların
Yüzünü kanınla yıkadığın kentten
Payına çıkmaz sokaklar düşsün
Damarları çatlamış karanlıklardan
Üzerine uzun gecelerin matemi yağsın
Kim tutacak
Kendine yenik düşmüş yavan göğüslü kadının ellerinden
Kim tutacak bataklığa saplanmış yılanı dişlerinden
Kim tutabilir ki zamanı haz veren yerinden
Baykuş mu yuttun ne oldu sana Margurite
Çıkmaz oldun viranelerden
Kim tutacak bilemiyorum
Kendine yenik düşmüş yavan göğüslü kadının ellerinden
Margurite boynu bükük çiçek
Tabip girmiş odana bir daha güneş girmeyecek
Geçtiğin yollar unutacak seni
Kışları bahar eden mukaddes kızların akşamında
Hiçbir türkü seni söylemeyecek
Margurite boynu bükük çiçek
Artık tabip girmiş odana
Güneş girmeyecek.