Nerde saklar hançerini ölümün ses izleri
Terkisine kim bindi aşk soluklarının
Selvi boylu idam sehpaları yürürlükte mi?
Bir tren içi kadar geniş ve uzun yüreğin
Gülümseyişinin memelerinden sağılan veda
Kar izinde çiğnenen gölgesinin kaçakları
Bıktım didiklemekten ırmağı gözyaşlarımla
Gözlerim ele verir geceyi nasıl kaçırayım
Karadut şırası gibi yapışıyor terli ellerime
Şiir ocakları mı açsam dudaklarından ateşe
Hangi su yanmadı güneşin gülücüklerine
Hüznün dinamitleriyle dolaşıyor bak neşeler
Korunga çiçeği yoncaya benzemez orda
Kulpsuz fincanın dibinde eşkâli derin
Kendi resmini yapan kolsuz ressamlar
Sorma ki ağzında büyük lokması yalnızlığın
Süt dişleriyle düşlerini yer uykusuz adamlar
Âşıkların önce toprağa gölgesi gömülür