Nasihatname, Pendname Ya Da…

Dilimizde öğüt anlamına gelen Farsça pend kelimesinin Arapça’daki karşılığı nasîha(t)’dır. Bu kelimeler, sonlarına gelen “nâme” ekiyle birlikte genel anlamda müslüman milletlerin edebiyatlarında edebî bir tür olarak yer alan ve dînî-ahlakî-siyâsî öğütler ihtiva eden eserlere verilen bir isim haline gelmiştir. Yazılış amaçları insanlara yol göstermek ve öğüt vermek olan ve Nasîhatnâme, Pendnâme gibi isimlerle anılan bu eserler, İslam ahlakını telkin etmek maksadıyla yazılmış nasihatleri ihtiva eden eserlerdir. Bilgi vermek gayesi de güden bu eserlerden manzum olanlar, genellikle mesnevi nazım şekliyle yazılmışlardır.
Müslüman milletlerin edebiyatlarında yer alan nasihatnamelerin temeli, Lokman Suresi 13-19. ayetlerde yer alan, Hz. Lokman’ın oğluna verdiği öğütler ile Hz. Peygamber’in: “Din, nasihatten ibarettir” hadisine dayanmaktadır. İslam bilgin ve şairleri, bu ayetler ile bu hadisin önemini göz önünde bulundurarak, nasihate dair risaleler, kitaplar, şiir ve hikayeler, nasihatnameler yazmışlardır.
Pendnâme adıyla yazılan nasîhatnâmelerde dînî, sosyal ve ahlakî bir takım öğütler verilerek çağın gereğine göre hayatın bütün evreleri için hazırlamak ve yetiştirmek esastır. Bundan dolayı pendnâmeler “nazma çekilmiş” ayet, hadis, hikmet, kelâm-ı kibar ve atasözleriyle doludur.
Türk Edebiyatı’na İran ve Arap edebiyatından geçen nasîhatnâme türü, genelde ahlakidir, bunların içinde yalnız dînî nitelikte olanları, ayet ve hadislerden birtakım örnek sözler alınarak yazılanları da vardır.
Nasîhatnâmelerde, insana yaşadığı müddetçe en doğruyu bulmak ve uygulamak yolunda hizmet önemli olduğu için, dinimizin ve milli kültürümüzün değerleri bir bütünlük içinde verilir. Bu tür eserlerde, ayet ve hadisleri atasözleri takip eder. Bu eserler aynı zamanda yazıldıkları çevrenin de içtimai ve ahlaki durumu hakkında bilgi veren kaynaklar durumundadır.
Ahlâki öğütler veren eserlerden Siyasetnâme adıyla anılan bir diğer eser türü daha bulunmaktadır. Bunlar da bir nevi nasihatnâmelerdir. Her iki tür de benzer konuları ihtiva etmesine rağmen, siyasetnâmeler daha çok devlet yöneticilerine, pendnâmeler ise şahıslara yönelik tavsiyeler içeren eserlerdir. Daha açık bir deyişle, siyasetnâmeler sultan, vezir vb. gibi yönetici konumundaki kimseler için kaleme alınmasına rağmen, pednâmeler, müellifin oğlu, müritleri ya da tüm müslümanlar için kaleme aldığı genel ahlaki tavsiyeleri içeren eserlerdir. Bununla birlikte bahsettiğimiz bu iki tür bazen birbiri içerisine girmekte ve kesin bir ayrım zorlaşmaktadır.
İslam tarihinde, genellikle siyasetname veya nasihatnâme adı ile bilinen, idareci ve hükümdarların adalet ve İslam’a uygun bir yönetimde bulunmaları bakımından verilen öğütler olarak tanımlanabilen yazıların çok eski bir geleneği vardır. Hz. Peygamber zamanında ilk seriyyelere çıkan grupların reislerine, faaliyetleri sırasındaki tutumları bakımından, Peygamber tarafından yapılan tavsiye ve nasihatlerin siyer kitaplarına akseden metinleri bu tür öğütlerin öncüleri sayılabilir. Halife Ebû Bekir’in (ö. 634), İran ve Doğu Roma üzerine yürüyen ordu kumandanlarına, fethedecekleri topraklarda adalet insaf ile hareket etmelerini emir ve tavsiye eden sözleri izlemiştir. “Hz. Ali’nin Bir Devlet Adamına Emirnamesi” adıyla M.Akif ERSOY tarafından da Türkçe’ye çevrilen eser bu türün önemli bir örneğidir.
Arap ve Fars dilinde yazılan birçok siyasetname bulunmaktadır. Arapça yazılmış olan siyasetnâmelerin önemli örnekleri arasında; Ebû Mansur es-Seâlibî’nin (ö. 1038) Adâbü’l-Mülûk, Mâverdî’nin (ö. 1058) Nasihatü’l-Mülûk, İmâm-ı Gazâlî’nin (ö. 505/1111) Nasîhatü’l-Mülûk ve Turtûşî’nin (ö. 1126) Sirâcü’l-Mülûk isimli eserleri sayılabilir.
Fars dilinde kaleme alınmış bu türdeki eserlerin en ünlüleri ise Keykâvus b. İskender b. Veşmgîr’in (Ö. 1090) Kâbusnâme’si ile Nizâmü’l-Mülk’ün (ö. 1092) Siyâsetnâme’sidir. Gazneliler devletinin ikinci kurucusu Sebügtekin’e (ö. 997) izafe edilen Pendnâme isimli eser, bir hükümdarın, kendisinden sonra hükümdar olacak oğluna verdiği tavsiyeleri içermesi aynı zamanda bir siyasetnâme örneğidir. Erdoğan Merçil tarafından tercüme edilerek yayınlanan bu eserde, devlet yöneticileri için her dönemde gerekli olacak, dikkat çekici öğütler bulunmaktadır. Bu tavsiyelerden bazılarını vererek yazımızı sonlandıralım:
“Ey oğul bil ki, sana söyleyeceğim bu sözlerden maksadım, kendi ahvalimi sana bildirmektir.Şimdi sana nasihat ediyorum, bil ve haberdar ol ey oğul, eğer Allah seni de bir gün böyle benim gibi emirliğe ulaştırırsa bil ki, Allah’ın kulları üzerine hükmetmek küçük bir iş değildir. Padişahlık.”

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Dam / Mehmet Aycı
Yüzme Bilmeyen Adam / Bekir Urfalı
Yitik Sevdalar / Hasan Tiyek
Üsküdar / Murat Kahraman
Tozlu Yollardan / Naz
Tümünü Göster