soğuk rüzgarları çağırıyor güz geceleri
ayaklarıma doğru ince bir sızı yürüyor
geçmiş zamana dair ne kaldıysa geri
almış bir yığın hatıra hükmünü sürüyor
sözüm yetişmiyor uzağındayım kendimin
derin bir ağrı içinde kıvranır sevdiğim
bir cümle daha desek kurtulur belki dünya
tarihin yükünü taşımak gecenin içinden
bana mı düşer bu dert, bu nasıl vaveyla
sen nerdesin, bir tebessüm yılların izinden
sesin nerde senin, nerde kaldı benliğim
ince bir ağrı kalbimde sızlar sevdiğim
gece ağır her bir yanım güz çağıltısı
acılar dökülüyor savrulan yapraklardan
uzağındayız hayatın, hayat ince bir sızı
bu ıstırap başka, onulmaz yaralardan
meçhul bir yol bu, bilinmezliği bellediğim
bu ağrı seni de beni de yakar sevdiğim