çığlıklarımı kesiyor sabah
sabahın keskin kıyısında
kırılıyor dallarım bir bir
inciniyor gözyaşım
simsiyah oluyor kederinden kuşlar
ayrılıklar düğümleniyor boğazıma
kederler ilmek ilmek bir gökyüzü oluyor
ansızın
kuruluyor soframa keder
asılıyor boynuma yalnızlık
simsiyah açıyor kederinden güller
mavi bir gül batıyor kalbime
kanıyor kalbim işte
kanıyor o kuşunda kalbi
biliyorum suskunum
acı veriyor bilmek bu yüzden
eziliyor gülüşüm
gülüşüm bir hüzne inkılâb ediyor ani
tükeniyor yağmurlar
harab olmuş bir kente inkılâb ediyor canım
saçlarıma kazınıyor bin acı
imâte olmuş bir tebessüm yanıyor içli
içim yanıyor imâte olmuş yüzüm
dağlara öfke kuruluyor soframa keder