Şiir Konuşuyor

“Ey insanlık! Okuduğunuz / okuyacağınız ifadelerde geçen şair ve şiir, kutsal kitabımızın Şuârâ suresinde yer alan, Yaradanın lütfuna mazhar olmuşlardır.”

ŞİİR ve AKIM
Geçmişten günümüze bir akım komedisini yaşıyorum / yaşıyoruz. Nedir şiir akımı, kim koymuştur bu kuralı ? Hani kural tanımazdı şi­ir, hani mantığa karşı bir mantıktı var oluşu ? Uzatabiliriz. Her şairin mutlaka bir realist, bir sembolist, bir natüralist dizesinin / dizeleri­nin, hatta bir şiirinin / şiirlerinin olduğundan bahsetmek istiyorum. Ülkemize ayna tutacak olur isem, Birinci yeni ile başlamak istiyorum. Nedir yeni ? Her yeni yazılan şiirin yeni olduğunu, ve zaten “şiir” se, hiç bir zaman da eskimeyeceğini söylüyorum. Amacı neydi bu akımı (!) oluşturanların: Genel hatlarıyla, geçmişi bir bakıma terkedip, bir takım şiir kurallarını tanımayıp, günlük hayatı olduğu gibi şiire aktar­mak ve anlaşılır bir dil kullanmak. Toplumcu bir anlayış yani.
Peki bu düşünceyi ortaya atanların her şiiri toplumcu mudur ? Hiç bireysel, içsel ve toplumsal olmayan(l) şiirleri-toplumsal olmayan şiir yoktur kanımca-, ya da onu da bırakalım mısraları yok mudur? Eğer bir dü­şünce ortaya atıyor iseniz şiirinizi dize dize inceleyecek, öyle kağıda dökeceksiniz.
Birinci Yeni için söylediklerim İkinci Yeni için de geçerlidir. Peki ya Beş Hececiler? Şiirin nasıl yazılacağına şiirin karar verme­si cevabını verirken, Necip Fazıl’ın bütün şiirlerini hece vezniyle yaz­dığı halde neden Beş Hececi olmadığını soruyorum? (Bu arada Sultanuşşuâra-Necip Fazıl’ın eleştirdiğim bir yönü de, her ne kadar he­cede serbest şiiri arama samimiyeti olsa da, somut olarak tüm şiirle­rini hece vezni ile yazmasıdır.)

Günümüzde hâlâ, sadece hece vezniyle yazar kalemler de Beş He­ceciler akımına mensup mudur? Bir defa akım dediğiniz söylev, ne zaman başlar ve ne zaman biter acaba ? Birinci Yeniyi başlatan şa­irlerden hayatta olan sadece Melih Cevdet Anday vardı, ve o da 2002 yılında hayata gözlerini yumdu. Şimdi Birinci Yeni bitmiş midir? Ama hâlâ toplumsal şiirler yazanlar var. Ya İkinci Yeni? imgelere hayat veren bir dünya görüşü diye de adlandırılan bu akımda(!) hâ­lâ hayatta olanlar vardır. (Sezai Karakoç, İlhan Berk, Attila İlhan) O zaman İkinci yeni hâlâ devam ediyor mu demeliyiz? Günümüzde şi­ir yazan kalemlerin yüzde doksanı imgeler / sembollerle şiir yazıyor olduğu için, İkinci Yenici midirler ? Ama bu şiirleri yazan kalemlerin toplumsal şiirleri de var. O zaman hem Birinci Yeni hem İkinci Yeni­ci midirler ? Aynı zamanda, hece vezniyle toplumsal (!) ve imgeler­le bezeli şiirler yazanlar da vardır. O zaman aynı zamanda hem Beş Hececiler, hem de ikinci Yeniciler de demeli miyiz ? Şimdi Aruz şiir­leri olanlar da var diyeceğim, ironi had safhaya çıkacak. Eğer illa bir akım olmalı ise kanımca, işçilik başlı başına bir akım olmalıdır. Maalesef geldiğimiz nokta böylesi bir ifadeyi kullanmama beni zorla­mıştır. Mümkün varlıklar olarak mutlak varlığa ulaşmadır şiir. Akım, ama nereye ?

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Çizgi-10 / Behice Kolçak Şark
Şiir Konuşuyor / Emre Şimşek
Bir Kaç Deli Güvercin / Nurullah Genç
Bir Buket Bahar / Şeref Akbaba
Zarftan Bahar Çıktı / Mehmet Öztunç
Tümünü Göster