bekleme, dönmem bu bahar….
her sene-i devriyesinde işgalinin
ağıtlar yakıyorum gelin
gönlüm parçalanıyor bu aşkta
yüzüm bir türlü gülmüyor
sene-i devriyesini yaşıyorum işgalin gelin
kalbimi saran ortadoğunun
dik duran adamlardı dostlarım
en ölüm kokanı benimdi
saklanan barutta sıvaşmış mendillerin
en cesur karşı duranı da bendim
karanlık geceleri dualara sıvayan adamların
yok gülüm yok
bekleme dönemem bu bahar
salıncaklara bebekleri asıyorlar yokluklarımızda
öyle olmasaydı
erirmiydi dualarımız petrol yangınlarında
öyle olmasaydı içermiydik en delisinden ateşleri
geri dönemem bu bahar da
yokluklarımızda duvarlar örüyorlar kafalarımıza
sapır sapır düşüyor çocuklar ve kentler
güllerimiz kurutuluyor gazlarda
yollarımız sekiz metrelik betonlarla kesiliyor
son sözümüz hiç bitmiyor
son yeminlerimiz kafana kazınırken deli deli…
biz yenilmek için yaratılmamışız gelin
ancak
kafalarımız projelerle karışık
üstümüzde bir beyaz
bir de siyah elbise
yolumuz bir aydınlık
bir karanlık
krallar yönetiyor bizi gelin
peygamberin evinde krallar söylüyor son sözü
peygamberin yerine
ezilirken inananlar
sokak kıyılarında
bahar umudum gelin
savaşa yalın ayak girdim
siper kazmak aklıma bile gelmedi…