Dökülen Yağmurlar Gibi Bahardan Kalan…

Buzlar çözülürken görmeliydiniz telli pullu gelişini, ölürdünüz inanın! Akasyalardan süzülen, bademlerden boşalan üsarelerin ilk deminde değişiverdi birden dünya. Kaçırdığımız günlerin ardı sıra elini gözlerine siper etmiş bekleyen­lerin sevimli bir dostu olmuştur tek başına. Başkaları ne derse desin, yeniden başlamak için geç kalmış sayılmayız yine de. Çünkü tütsülenen hayatımızın en gizli serüvenlerinden geriye birkaç atımlık kelimemiz kalmıştır yazılacak, yeni bir mevsime doğru.
Yalan mı? Bahar az az gösterdi işte yüzünü. Dünya yeniden silkeledi eskiyen kabuğunu ve hayat bir merhaba kadar yanınızda artık. ‘Baharname’ler olurdu eskiden, gülen bir mevsimin ilk adımlarını hatırlar ve dalların su yü­rüyen filizlerinden güneşler sunardı okuyanlarına. Simdi bahar, yalınkat güzellikleriyle karşılıyor bizi yeni baştan. Fakat ‘Baharname’ler belki de yavanlıklarından kurtulduklarını düşündüren ezgilerle sunacaktır şiirlerini bizlere, bir zaman sonra yeniden.
Dökülen yağmurlar gibi bahardan kalan aşkların sürgünlerini çağırma vaktidir işte! Bütün yıl boyunca eskiyen alış­kanlıklarımızı, kırılmaya yüz tutmuş sayfalarımızı ayağa kaldırma çığlığındadır şimdi kuşlar. Hangi sayfalarından dökülürse dökülsün, mutlaka bir roman veya öykü hatırınadır dost kitapların kıştan kalan altı çizili satırları. Bahar yeniden karşılamaktır türküleri. Ve türküler kadar yüreğinde aşklar büyüten gurbet delikanlısı için resimli bir elif vardır kıştan kalan. Hayatın ebruli yüzünü okumaktan ve salınan yar hayalinden aynaların suretin düşen şiir gibi yani. Belki de yeniden beklenen bir trenin dönüşü, bir sevinçli haber, uçucu rüyaların hayali içinde, insanlığın aşkına esen bir ılık meltem busesi, ah bahar! Durun hele, nasıl unuturuz baharın en çok da çocuklara yakıştığını? Onların insanın içini serinleten gülücüklerinden başka nedir bahar dediğimiz şarkı? “Meserret (sevinç) çocukların, yalnız çocukların hakkıdır” diyen Tevfik Fikret, inanıyorum ki bir bahar günü yazmıştır bu mısrayı. Serpiliş, yekiniş, çevriliş hali bahar… Bu yüzden işte, mevsimlerin dilinden anlayan şairlerin çok sevdiğim mısralarından okumak insanlara. İşte Orhan Veli;
“Uyandım baktım ki bir sabah,
Güneş vurmuş içime;
Kuşlara, yapraklara dönmüşüm,
Pır pır eder durur, bahar rüzgarında.
Kuşlara, yapraklara dönmüşüm;
Cümle âzam isyanda;
Kuşlara, yapraklara dönmüşüm;
Kuşlara,
Yapraklara.”
Tatlı meltemlerin insanın varlığından devşirdiği kımıltılı aşk hali çeker insanı en çok. Çünkü dökülen yağmurlar gibi bahardan kalan aşkların belki de bininci, onbininci bölümü oynatılmaktadır evrenin en mûtena sahnesinde, hem de gürül gürül. Yorgun düşenlerin, yolda kalmışların sesine ses katan kervanlarla geçmektedir ömrümüzden o. Bazıları için mızmızlanmanın bahanesidir biraz da. Fakat ağaçların soylu hışırtılarının ilk günlerinden başlar sürgünler ve ayakta ölmenin örneğini sunarlar insanlara. Güzel olan şu ki, bahar yeniden dirilişe iman etmenin ef­sunkâr kokularıyla çıldırtır insanı. Hele de sevdalıları, sevdaları, fakirleri, bir mevsim boyunca göz göz olmuş evlerin yetimlerini… Bademler alır ilk sırayı, sonra dut, zerdali, kayısı ve elma. Renk cümbüşü başlamıştır toprağın üstünde yaşayanlar için. Düne ve bu güne dair ince sevgilerin durağında bekleyenlerin tebessümleri, kadife şırıltıların eşli­ğinde dolmaktadır ruhumuzdan içeri. Baharın bizlere, yaşamının doygunluğunu sunan penceresinden bakan üstad Necip Fazıl, çoğunun aşkını annesiyle bir çekirdek oluşundan hareketle anlatır:
“Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk,
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk…”
Bir bahar akşamı başlar diyesim geliyor en tutuklu aşkların sözleri için. Sonra ilmik ilmik çözülür taneleri hasretliğin. Onu da bir bahar sabahı kuşlarla karşılayacaktır özlenen yârin hayaline dalarak. Yankılı kederlerinden yağmurları yolculayarak dönecektir beklediğimiz kişi, baharın boşalan ellerine…
Ellerinizden tutan bir bahar olsun yeter ki.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Çizgi-2 / Behice Kolçak Şark
Üç Analık Kız -16-17-18 / Naz
Zakkum Hanım yahut Çıkmaz Şiir / Yasin Uzun
Batum Günlüğü / Ahmet Eroğlu
Bir Çığlıktır Sesime Siperlenmiş / Selami Şimşek
Tümünü Göster