Gülüşün kandan gül düğünü
Bir ceylanın kaçışlarına gölge düşürerek
Güneşin gözlerini kapatır bulutlarla kuşlar
Aşk pazarından ölüm eksik olmaz
Berberler sevinçleri keser ancak yüzümüzden
Bir kar tanesi kadar yüküm hafif olsun isterdim
Çığlığından dağlar çıkar bir dokunsan yüreğine
Avuçlarına kelebekler un serpmiştir
Canında kaç izi var şimdi sevda atının nallarından
Ateş susmaktır yaşmağını çekerken yağmurun
Üşüseydi ırgatları olurdu kapısında hüznün
Kirmenler hangi darağacına ip bükmekteydi ki
Dolan bir göze köle olsan ne yazar aynalar ayaz
Ruhuna ses taşıyan çocukların bakışı derindir
Kaybolan bir mektubun mürekkebi aşk sularında