Bizim konağımız,
Tarihin ruhunu getiren
Ahşabın saltanatını süren
Serğahında içilen sabah kahveleri
İkindi çayları, konuşan nakışları
Kameriyeden hilalin, yıldızların seyri
Cumbalı pencerelerin kadınsı sıcaklığı
Avluda çardağı, sohbetlerin
Koyulaştığı vakitler
Şadırvandan şırıl şırıl sohbete karışan sesler
Hasretinden güllerin, goncaların
Yanık yanık şakıyan bülbüller
Çocukları mahalle mektebinden gelen
Mahzeninde konağımızın besledikleri
Çatı katında sırların tuttuğu mesken
Akşamında saz var, meşk var
Teninde gül kokulu hanendeler
Divan kurulur sultanlar hamisi
Sofrasında gönül erlerinin pür melali
Çerağlar yakılır, şuaranın tılsımlı dilinde
Konağımızdır konuşan devri medeniyetten
Dersaadetin silueti, mavi gözlü sevgilinin koynunda
Sarıp sarmalanan çocuksu duyguların saflığında.