Biliyorum yaşamak yoruyor bizi,
timsahlar da bekliyor ırmağın başında,
karşıdan karşıya yeşilde geçiliyor,
oysa ki mavidir uçmanın rengi,
hem kazak örmüyor anneler çocuklarına artık,
çin işi kazaklar ne kadar ısıtır ki bizi.
sobanın başında masallar dinledik biz,
uçan ejderhalar yoktu ya da kötü kalpli cadılar,
keloğlan yetişirdi kimin başı sıkışsa,
kim sevse kavuşurdu,
kim iyilik yaparsa bulurdu karşılığını.
sokaklarımızda dondurmacılar olurdu yazın,
kışın naylon poşetlerle kayardık tepelerden,
halı kenarlarına overlok yapılırdı,
dünyanın yuvarlak olduğu bilinmeden,
kral fm dinlerdi teksilci kızlar,
yusuf ile züleyha okuyup,
yusuf’unu beklerdi islamcı kızlar,
o zamanlar müslümanlık daha güzeldi,
dedem gerçek sanırdı mesela tgrt bant tiyatrolarını,
hamzayı öldürdüler diye ağlardı her dinleyişinde uzun uzun,
sonra kemalist kızlar vardı,
sırf deniz gezmiş giydi diye,
parkalar giyerlerdi uzun uzun.
severdim ben hepsini, kızları güzeldi memleketimin,
gerçi necip fazıl’ı seven nazım’ı sevmezdi,
nazımı seven de necip fazıl’ı sevmezdi
ikisi de adam gibi adamdı oysa,
yanlış doğru inandıklarını yapmışlardı,
zekir müren topuklu ayakkabılar giyerdi,
ama hakkını vermek lazım,
güzel de söylerdi,
sonra ahmet kaya ‘bedirhan, nazlıcan ve suphi’ derdi,
bir de ahmet muhip dranas,
‘ne güzel komşumuzdun sen fahriye abla’,
fahriye halamın kızıydı,
ona yazılmış zannederdim bu şiiri,
iyi ki ona yazılmamış,
yoksa babası onu duman ederdi,
zira babasının on yıl hapis yatmışlığı vardı.
memleketim çok güzeldi,
hala da güzel,
ölmese dağlarında insanlar,
yollarında kurban olmasa nice canlar,
kızları saçlarını savursa anadolu rüzgarlarında,
delikanlıları tespihlerini sallasa kaytan bıyıklarıyla,
bilsek kadrini kıymetini insan olmanın her şeyden önce,
kalmasa aramızda ayrılık gayrılık,
ne türk ne kürt ne alevi ne sünni,
ne dindar ne kemalist ne atetist,
bunlar boş işler, üzmeyelim birbirimizi,
şu aşk var ya şu aşk,
tüm bu ayrılıkların gönüllerine su serper,
sevelim sevilelim demiş bir büyük adam,
ben de ekliyorum üstüne,
sevelim sevilelim, sevilmesek de sevelim,
şu kısacık fani hayat sonlanıncaya kadar,
budur işte tüm dertlerimize tek ilaç.
Bu Sayının Diğer Yazıları
Savaş Edebiyatına Zeyl -III- / Şeref AkbabaDiriliş / Abdullah Ömer Yavuz
Arifiye İstasyonu / Fahri Tuna
Noksan / Fatih Topaloğlu
El Yazması Hüzün / Necip Fazıl Akkoç
Tümünü Göster
Gün Aşırı
- İlk Adım
25 Nis 2018
Allah’ın adıyla Şairin anlamlı beytiyle giriş yapmak istiyoruz: “Erişir menzili Devamını Oku…
Cuma Akşamı
- Bana Sevdamı Geri Ver
25 Nis 2018
Kim, neyi kaybettiyse onu arıyor. Kıymet arz eden ve kendi Devamını Oku…