Yeryüzü Atları

Bir süvari güneşe koşuyordu düşünde
Piyadeler yürüdü şehrin içinden
Bir at arabası geçiyordu sokaktan
Atlas yorganını yavaşca sıyırdı dünya

Kirli bir atın terkisinden düştüm
Yeni çakılmış bir nal gibi parladı hüzün
Kuyruğunda gezegenler dolaşıyordu
Dünya bir öküzün boynuzunda sallanıyordu

Eski bir atın heybesine takıldı ömrüm
Gemiler kalktı hırçın denizlerden
Yakıp yıkılmış bir şehirden uzaklaşırken
Yelesi bir gelinin duvağı gibi savruluyordu

Demir paraların üstünde şaha kalktı at
Yeryüzü gemi ağzında köpürdü
Kül olmuş yangınların ardı sıra
Kıyamet bir izmarit gibi yere atıldı

Sınıfta kalmış çocuklar gibi düştü at
Hipodrom ağzına kadar doluydu
Islık sesleri arasında kapadı gözlerini
Ölen at mıydı yoksa kalbim mi bilmiyorum

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Halep Karası Tadında / Ali Yaşar Bolat
Yoğurt Mayası / Ayla Aydemir
Dünyamızın Dayanılmaz Cazibesi / Engin Elman
Rauf / Fatih Korkmaz
Durma, Yürü Git / Ay Vakti
Tümünü Göster