‘Bir şey olmak istemenin’ bedeli olduğu gibi ‘bir şey olmanın da’ bedeli vardır. Olmak istediğin şey nispetinde bedel ödersin. Olduğun zamanda, o halini muhafaza edebilmek ve devam ettirebilmek için sürekli ödersin. Yoksa ilk olduğun gibi kalamazsın. Bir yere çıkıp da ‘tamam çıktım’ deyip çıktığın gibi kalamazsın. Heyecanını, aşkını, gayeni yitirdiğinde içten içe tükenir ve sönersin haberin olmadan. Bir yerde daimi kalmak, o yerde derinleşmeyle olur ancak. O hususta hassaslaşmak, o perspektiften bakmak, baştan ayağa dikkat kesilmekle olur.
Tabii ‘bir şey olmamanın’ da bedeli vardır. Kendin olmaktan vazgeçmektir bu. Kendini böyle bir yokluğa düşürmen aslında hayatta ödeyebileceğin en büyük, en acı, en ağır bedeldir. Bir şey olmak istediğinde ödediğin bedel karşılığında elde ettiğin bir şey varken, bunda yoktur. Güya hiçbir bedel ödemeden yaşamışsındır, ama değil. Ömür gibi bir bedel ödemiyor musun? Heba edilen bir ömür vardır burada, feda edilen değil. Oysa bir şey için feda edilmiş ömür kazanılmış ömürdür. Bedel ödeyen bedel ödeyeceği şeyi, bedel ödeyecek kadar sevmiş, inanmış, düşünmüş, istemiş, aramış ve özlemiştir. Ödeyeceği bedel miktarınca değerinin ve değerlerin farkına varmıştır. Bazen insan, kıymetini takdir edemediği ve kıymetini bilmediği bir şeye elini uzatıp onu almaya kalkınca o şeyin; ya da kolay ve basit gördüğü bir yola çıkıncaya kadar o yolun ehemmiyetini, ne kadar değerli olduğunu ve o yolu hemen aşıp bitiremeyeceğini görür ya… Evet, bazen bir şeyin karşılığını ödemek o şeyin bilmediğimiz değerini de öğretir bize. Neyin ilmine derinden vakıf olsak o şeyin basit ve değersiz olmadığını da görürüz. Neyin sevdasına tutulsak onun çirkin olmadığını görürüz.
Sevdamız amacımız olduğunda ise, bir amaç uğruna yaşadığımızı bilmek anlamlı kılar hayatımızı ve bizi. ‘Neyi yaşadığımızı’ düşündüğümüzde, yaşayabileceğimiz çok şeyi yaşıyoruzdur. O dakikalarda bunları gözden geçirip, aklımızda tutuyoruzdur. Şu yaşamak denen şey ‘nasılmış?’ ona bakıyoruzdur. Alelade bir bakış değildir bu. Aşkın ve gayretin bakışıdır ve bazen bu bakışın bedelini ödemek…
Biz hep bedel ödüyoruz aslında. Her şeyin kendince, kendi miktarınca bir karşılığı var. Büyük, küçük, ağır ya da çok ağır… Bu yol çetin. Gördükçe daha fazla görür oluyoruz ve gördükçe sorularımız, hesaplaşmalarımız artıyor. Sorularımız bazen pasif hiçbir yaptırım gücü olmuyor, bazense yakamızı bırakmadığından aktiviteye dönüşüyor. Pasifken de bedel ödüyorduk pasif kalarak, aktifken de bedel ödüyoruz zamanımızı, emeğimizi, gayretimizi, (seviyorsak)-sevgimizi o yolda sarf ederek.
Ben oturuyorum ve şu an hiçbir iş yapmıyorum. En çok yaptığım iş düşünmek, düşünüyorum. Odanın kapısını açan biri “Bomboş oturuyorsun’’ diyor. Ancak benim yapabileceğim birkaç işi sayıp gidiyor. Ben onları uzun zamandır ertelemişim, düşündüklerim arasında onları yine başka bir güne erteliyorum. Aksatıyorum bir şeyleri, erteliyorum, yapmıyorum, gitmiyorum vs. Yani burada oturup düşünmemin bedelini ödüyorum. Yemek yemeye geç kalıyorum ya da yemeyi unutuyorum bazen de. Gitmeyi unutuyorum gidecekken veya biri gelecek unutuyorum. Bir şeyi seçerken diğerini kaybediyoruz ve kaybettiğimizle seçtiğimizin bedelini ödüyoruz aynı zamanda.
Bazen bedel denilen şey çok büyük olur. Önce “bir şey olmanın bedeli nedir’’, sonra da “bir şey olmanın bedeli bu kadar ağır mıdır?’’ diye düşünürüz. Düşünülse de, bir şey olunmalıydı. Bu ağır olsa da olunmalıydı. Gerekirse her daim ödenmeli ve hep olunmalıydı. Hiçbir bedeli göze alamayıp olmamayı istemek en fenasıydı. Kendin olmamayı istemekti sanki de bu. Çünkü karşılık istemeyen bir şey yoktu ki. Bir ömür ya feda edilir ya da bir ömür heba edilirdi. Feda edilen ömür aynı zamanda kazanılmış olabilir, ama heba edilen tamamen boşu boşuna harcanmış ömürdür.
Bu Sayının Diğer Yazıları
15 Yıl / Ay VaktiBedel Ödemek / Semra Saraç
İlk Kez Görüyor Gibi Bakarak Son Kez Bakıyor Gibi ... / Necmettin Evci
Göğercin/İçin, İçiniçin / Cumali Ünaldı Hasannebioğlu
Eylül / Recep Garip
Tümünü Göster
Gün Aşırı
- İlk Adım
25 Nis 2018
Allah’ın adıyla Şairin anlamlı beytiyle giriş yapmak istiyoruz: “Erişir menzili Devamını Oku…
Cuma Akşamı
- Bana Sevdamı Geri Ver
25 Nis 2018
Kim, neyi kaybettiyse onu arıyor. Kıymet arz eden ve kendi Devamını Oku…