Tükenmez Aldanışlar Risalesi

Dünya kaybetmeye mahkûm bir kumarda hileli zarlar atan bir kumarbaz
Gözlerini karanlığa rehin vermiş bir körün uykularını bölen kâbus
Dünya yalvarışlar derleyen bir saatin tükenen ışığında bir nakış
Ah dünya kelimeler ülkesinde fanilikle dokunmuş eski bir kilim

Dünya salkım söğütlerin gölgesinde bir ağıtçının ağarmış saçları
Dünya tapınak duvarlarında solup kalmış bir resim
Kitaplar arasında koşan ak yeleli bir atın dizginlerine yapışan el
Dünya köpüren denizlerin yelkensiz gemilere açılan kapısı

Saçlarından eylül geçen trenlerin kompartımanlarında unutulmuş gözyaşları
Kılıçlar önünde secdeye kapanmış bir başın yuvarlandığı meydan
Dünya bir mağara duvarına yansıyan belli belirsiz bir ışık
Hüznün denizlerine dökülen bir nehrin köpüren yalnızlığında
Dünya toprak olacakların toprak olanlara yaktığı bir ağıt

Eski bir hikâyenin ortasına bağdaş kurmuş oturmuşum
Tarifsiz yangınların otağında sabır devşiriyorum şimdi
Saatimin akrebine dökülen yıldızların kararsızlığı mıdır?
Ölümün ipekten kanatlarını sıyıran suskunluğunda gecenin
Kırılan aynaların ortasında parça parça dağılmış gençliğim

Senden ne bitmez aldanışlar derledim ne bitmez yanılgılar
Düş nehrinde çağlayan kalpsiz bir gerçekliğin kırılgan aynasında
Sararmış bir fotoğrafın çerçevesiz tebessümlerinde
Saatini sonsuzluğa kurmuş bir ecelin sağanağında sırılsıklam
Giden yârin ardından ağıtlar yakıyorum şimdi
O da senin gibi koskoca bir yalanmış dünya

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

15 Yıl / Ay Vakti
Bedel Ödemek / Semra Saraç
İlk Kez Görüyor Gibi Bakarak Son Kez Bakıyor Gibi ... / Necmettin Evci
Göğercin/İçin, İçiniçin / Cumali Ünaldı Hasannebioğlu
Eylül / Recep Garip
Tümünü Göster