Yusuf’un Düşleri

Bu şiir sondan bir önceki halidir. Bir ara içine Babil’in kuyularında sözü edilen büyülü çukurlar girer gibi olmuştu. Karanlıktı, ruhumuzun bir ucundan tutup içine çekecek gibi olmuştu. O karanlığın bir aralığından görülenlerdir aşağıdaki sayıklamalar. Ve yine belki bir önceki halinin de bir önceki halidir. Şiir çünkü bin kurnası olan bir çeşmedir. İçine girip oturanlar da içinden geçip gidenler de bu bin çeşmeden bazen ihaneti bazen muhabbeti içerler, Yani herkes nasibi kadar alır.

İsmail’in dayandığı masada bir güvercin
Güvercinin iki gözü iki şiir
Babil’in asma bahçeleri ve kadîm kelimelerin çağıltısı
Bahçelerin ortasında kor ateşlere eğilmiş bir Süleyman
Süleyman’ın da bir kalbi var
Ki kalbi bütün zamanların kahramanı
Ve Babil’in bahçeleri izbe bir yerinde derin bir kuyu
Yusuf’un dayandığı anaların dağ gibi dağdağası
Şairlerin uykularının
Geçmiş şiirlerinin
gelecek şiirlerinin
bakışlarıyla sulayanı
Kadim zamanların anası
Ölmez sözlerin ve düşlerin anası ve
Ateşi insanlar ve yürekler olan türkülerin
Ve ağzını bıçak açmayacak artık şiirin
Bütün kelimeleri sağrısında mücessem bir âh gibi
Tutacak
Ağzına bakacak anasının anasının
Ağzının iki yanında iki çukur
Babil’in kuyularından sihirler dökülecek gecelerine
Gecenin şâirin geceye

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

144. SAYI / MAYIS – HAZİRAN 2013 / Ay Vakti
Çözüm / Ay Vakti
Yankı / Mustafa Özçelik
Sanat Gibi Felsefe, Felsefe Gibi Sanat / Necmettin Evci
Yusuf’un Düşleri / Mehmet Ragıp Karcı
Tümünü Göster