gelinlerin çeyizinde siyah beyaz naftalin kokulu bir resim
olur ya alıp ellerine bakarlar mum ışığında dışarıda sağnak
bir yağmur camlara resmi görmek için yapışır bilmezsin
ezanı güvercinler gibi dinleyen çocuklar vardır ya
kızlar elif kesilir oğlanlar dal baba mim
beyaz ehramlı annenin yüzünde ay sinilenir göklerden inip
dualarını evet dağlara lav püskürttüren dualarını bilmeliyim
ey sevgilinin parmaklarıyla benimledir diyen yetimim
sesini taşlar duyup şak oldu etleri kıpırdamadı insancıkların
gelin ey hüzünler yüreğim acı evi doluşun yatıp kalkın
yaralayın yara açın ama yara söylemeyin
ve etim iliğim bile duymasın onun için yaralandığımı