Buluşma

Sonunda karşıma oturttum seni
Masanın öbür ucuna
Kendimi de koydum ya karşına.
Suskunluğum uzayıp, değdi kulaklarına
Korktum.

Sana bir Meryem getirdim: ana
Birkaç taze hurma
Ilık biraz su
Bir de İsa elbette: kardeş
Dilinde şifa zikri, Ahmed ve.

Çayını soğutma.
Çay güzeldir, yerli
En az ellerin kadar.
Kahvede bir buruk tat
Ki o da gözlerin rengi.

Şunun adı bahar dalı,
Bunun adı güz,
Onunkisi kış.
Hepsi ölümüme dökülen sevgiler yığını
Yığını sevgililerin
Arzdan, avlulardan, bayraklardan yüksek
Eski bir hastalığı göğsümden sökerek
Savunmaz daha fazla varlığımı.

Ellerim uzak yüzüme
Dilime, gözbebeğime
Şişen dilim çatlıyor susuzluktan
Göğsümü patlatan marazdan
Hırstan.

Tütüne başlamışsın.
Ben bıraktım.
İçi bi dünya insan
Kâğıttan bir ev yaptım.
Her gün yaşadığım
Bedenimi eskittiğime göre
Bu koşuyu kazanabilirim diyecektim sana..

Kalkman gerek anladım.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

137. SAYI / MART – NİSAN 2012 / Ay Vakti
Haber / Ay Vakti
Şirâze’den Şirâze’ye Saklı Mektuplar -72 / Şiraze
İktidar Türküleri / Nurullah Genç
Özgür Ceset / Özcan Ünlü
Tümünü Göster