Ölmeden dirilecek
Sabahı bilinecek
Sabahı simite ve çaya yudumlanacak
Küçük bir el gibi kaldırımda
Hayır, yürüyen bir ayak değil
Evet, yürüyen ayak değil
Küçük el bilinecek.
Karın sırtı gül kokulu
limden gitmeyecek.
Silah benim
Alçak duvarlar üstüne serildiğim tenimde
Göklerle dolacak.
Karın güneşi emdiği gök seli, namlu seli
AnlıyorumTenim gittikçe esmerleşiyor
Esmerleşecek.
Kar, silah, el, parmak izleri ve esmer ten
Benim, gözlerde bitmeyecek.
Bunu bir veda say.
Bu da böyle olsun, kabul et.
Beşiğini sallıyorum göllerin.
Kuşları her sabah ben uyandırıyorum.
Kekliklere su,Hayatıma ısıtılmış toprak.
Kaldı ki sen benim içim.
Sen benim için büyütülmüş dünyaydın.
Şimdi hane, otuz dokuzda kaldın.
Dön başaEn başa, masala.
Hep yazıp-çizip-karalayıp atıyordun ya
Dön atıklara.
Kovulmuş, atılmış olarak süslendiğin masaya.
Evin ruhu vardır.
Eve hapsolmaksa
Evi hapsetmiş kadar büyümüş olsun için
Evin ruhu dardır.