On İki / Hilal

“Bir âşıkla maşuk hikayesinin tekerrürü Ay Vakti’yle münasebetimiz. Hani şu sevda olmasa çekilmez çilesi der bas bas bağırır ya şair…Çile değildir aslında vuslat sevdasıdır, biraz işve biraz nazdır çile denilen; misk kokusu yayan bir papatyanın dikenler kuşanması..Kollarını açıp koşarken dikenelere sarılmak, kavuşamamak. Bunun bile çok ayrı bir tadının olması.Ben Isparta’dayım şu an. Her ay şehrimize gelirsin bir tanecik, koşarak gelirim yanına, sarılırım sana. Sonra beni içine almadığını görünce canım acır, dikenlerin batar. Şikâyet etmem, dertlenmem hiç. Zaten dikenlerin geceleri susayan gönlümü emziren bir gıdaya inkılap eder..Önce acır içim, sonra diner yalnızlığım ve kana kana içerim seni..Dedim ya şikayetçi değilim..Yıllar geçse de olmam, olamam.

Bir âşıkla maşuk hikayesi bizimkisi. Ama vuslatı tatmak isterim.

Göremesem de gönül dostlarıma selamlar.

Yüreğinize, emeğinize sağlık.”

M.Şükrü Akkoca yazmış Isparta’dan.

Ay Vakti on ikinci yıla onun mektubuyla merhaba diyor.

Yüzlerce isim ve eseri yer aldı dergi sahifelerinde.

Ay Vakti.

Hicret Elifi.Söz mektubun….

* *  *

“Nasılsınız? İyi misiniz? Bana adresinizi Semerkand Devlet üniversitesi hocaları İsrail Suleymanov, Azmiddin Nasirov ve doktora öğrencisi Rahile Ruzmanovalar verdiler ve sizin çok yardımsever olduğunuzu söylediler.

Ben, Husen Asurov, Alisir Nevai adli Semerkand Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi Özbek Filolojisi Bölümü Şimdiki Zaman Özbek Edebiyatı Anabilim Dalında Doktora Öğrencisiyim. Şimdi doktora yapıyorum. Doktoram hazır, ama onu savunmam için yurtdışında makalem çıkması lazımmış. O yüzden Sizin güzel derginizde ekte olan makalemin yayınlanmasında yardımcı olmanızı rica ederek mektup yazıyorum. Lütfedip yakin sayılarınızdan birinde yayınlayabilirseniz çok memnun oluruz, çünkü sizin dergi Özbekistan’daki YÖK listesinde yer almış, sadece bu listedeki dergilerde yayını çıkanlara doktora savunmasına müsaade veriliyor.

Makalemi diğer dergilere değil, sadece sizin derginize gönderiyorum. Çünkü Ay Vakti dergisini sevip okuyoruz ve dergi ekibinin hayırlı işlerine çok hürmet ediyoruz.” Yirmiye yakın isim doktor ve doçent oldu.

Düşünce ve sanat mahreçli çalışmalara, öğrenci faaliyetlerine destek olduk, olmaya devam edeceğiz.

Ay Vakti’nde yazan, mesafe kat edenlerin kitaplarını da belli aralıklarla yayınlayacağız inşallah.

Uzağınızda ve yakınınızdaki tanıdıklarınızı dergimizle tanıştırın.

Yol sabırdır.

Yürüyüşe devam.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

133. SAYI / EKİM 2011 / Ay Vakti
On İki / Hilal / Ay Vakti
Teklif / Şeref Akbaba
Bir Mısrada Meçhul/Bir İsimde Bin Ses Bir Başkasın... / Mehmet Ragıp Karcı
Prof. Dr. Durali Yılmaz İle Söyleşi / Şeref Akbaba & Öznur Ertekin
Tümünü Göster