Si-Adu: Taşın Rüzgar Hızında Konuştuğudur

Bir taş; bir taş daha. Bir taş; bak
geliyor kurşun, gözü kanlı simge,
çöl mahpusu ve rüsva;
gülü kırmızı olan vay
beyaza şan veren Hallaç;
zehirli bir ok mu değdi kalbine söyle?
Bir taş, bir kurşun, bir gül, bir yürek
kanayan toprağın olmaz elbette söküp ciğerini
çakallara, kunduzlara olmaz elbette
köpürten bir haylama çıkınca ortaya
toprak ki alıyor tohumu, eviriyor çeviriyor
bir güzel devirip aşk ediyor sonra
yılları peşinden çeke çeke geceye doğru.
Bir taş nedir ki; ötesi berisi bir taş işte
bir baş belası olarak orada mevzi almış
münkir bir kaçış içinde karartıyor sahrayı
zaten evvelce bir ürküntüyü de almışlardı yanlarına.
Bıldırcın-kudret helvası-kızıldeniz
iblisin karnı o kadar geniş ki
çağırışından ve çalımından payidar olan
bir o kadar nesne ile birlikte eyvah
bir vuruşla bitmeyecek bu günah.
İnsanlar acılı başlarla dolaşacaklar kendilerini
dağ bayır, çarşı pazar; gene de yaşasın diyecekler
bu bize iyidir; mahcup bir suratla yapacaklar bunu.
Bir taş; bir taş daha; bir taş kanatacak elbet
alnından vurup karnı geniş iblisin.
Şimdi burada bir neşter akışı olması gerekiyor,
şirpençe için elbette; başka bir şey için değil
yani bir ağırlığı olmalı, tarihi bir geçmişi
cihangir öldüren gizi bulundurmalı içinde
diyebiliriz ki bu trajedi aslında önemli
müstekbir dur orada, müstekbir orada dur.
Bir taş; bir kurşun. Bir taş; bir kurşun. Bir taş
gücümü kuvvetimi, adımı sanımı, anamı babamı
orada bir umut bir bekleyiş bir kader
vurulmuşum işte; geliyorlar, vuruyorlar
kara bir bela gibi giriyorlar hayatıma.
Bir taş; bir kurşun. Bir taş; bir kurşun
işe bakın hele hiç eskimiyor asırlardır
evet asırlardır; İdris Nebi hülle biçer?
Artık kefensiz yatsam da bir sey olmaz.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Ve Sevmek Üşür Bu Ülkede / Hakan Küçüksöz
Yakarış Temrinleri / Mehmet Ragıp Karcı
Si-Adu: Taşın Rüzgar Hızında Konuştuğudur / Nurettin Durman
Sevgilim / Mustafa Şen
Selimiye / Arif Dülger
Tümünü Göster