Azalmak

Bir sürü sessizlik.

Bir sürü sessizlik.

Ne iftara, ne sahura uyunmadan, kalkılmadan

Genç kalınmadan, ihtiyar olunmadan

Canlı doğmak da neymiş!

Ölümü damarlarından esirgemeden, ayırmadan

Olunamıyor, ölünemiyor, ağlanamıyor.

Bir sürü sessizlik.

Bir sürü sessizlik.

Tırnakları, ayaları, gözleri kanlanmış

Zaten kavruk tenleri güneşlerde yanmamış

Ölüleri gömecek yer dirilerden kalmamış

Somali, Soma değil.

Kenya, Konya değil.

Bir sürü sessizlik.

Bir sürü sessizlik.

Bir ninniye vakit bulamadan

Bir ağıt patlataraktan

Hırıltılı, horultulu düşmüşlük candan.

Canın tene sığmadığını,

Bedenin küskünlüğünü, kırgınlığını

Anlatır gözler boşalaraktan.

Hep sessizlik.

Hep sessizlik.

Bir, toprak kalmasın

Emeksiz, ekmeksiz, çemensiz

Örtüsüz, hayâsız, kaburga kemikleri sayılan

Bir toprak kalacak.

Kalmasın!

Çıplak

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

132. SAYI / EYLÜL 2011 / Ay Vakti
Afrika ve Açlık / Ay Vakti
Coğrafyası Mazlum / Nurettin Durman
Afrika Su Duası / Recep Garip
Afrika’da Serdengeçti Olmak / Şeref Akbaba
Tümünü Göster