İki  Münevver  

Edebiyat, kültür, sanat ve tarihe dair eserler tarihin tozlu sayfalarında çürümezler. Hem üretildikleri dönemde, hem de üretenin mekân değiştirmesi sonrasında yaşamını sürdürürler.
Birçok tarifi olan kültür, geçmişten süregelen bir toplumun birikimleri olmakla beraber, yaşanan dönemde toplum hayatına giren, değişim ve dönüşüme sebep olan unsurlarıyla da varlığını sürdürür. Kültürün birey ve toplumun kimlik inşasındaki rolü kaçınılmazdır.
Bireyin mesleki ve kabiliyet alanı ile alakalı ortaya koyduğu eserler, kültürel birikimin ürünüdür. Toplumlar bu eserlerden beslenir, kendini ifade eder, dünyaya bu pencereden bakarlar.
Yazı kültürel bellektir. Geçmişle ilintilidir. Bakış açısı ister müspet, isterse menfi olsun tarihi olaylar oluşturulan metinler içerisinde yeniden kurgulanır.
Yazı, okurla bağ kurma aracıdır. Okurun zihninde yer eden ve aydınlanmasını istediği hususlar, öğrenmek istedikleri ve fikri gelişimine katkı sağlayacak metinler bu sebeple oluşturulur.
Edebiyat mahfilinde yazılanlar yazarın kabiliyet alanıyla sınırlanamaz. Yazar, içinde yaşadığı toplumun sosyal hayatı, kültürel gelişimi ve tarihini analiz ederek kelamı ve kalemi kullanır ve eserini ortaya koyar. Metinler oluşurken dünya görüşü devreye girer. Aynı kelimeler hakikatin sesi de olabilir, batılın sözcüsü de.
Eserin kalıcılığı estetik, dil ve yapısal bütünlük ile alakalıdır. Dilin doğru ve etkili kullanımı anlatım gücünü artırır, metin ve okur arasında sıcak bir ilişki kurar. Dilin imkânlarını ustaca kullanan yazar, işlediği konular üzerine yeni anlamlar inşa eder. Metindeki kelime zenginliği, üslup ve derli-toplu metinler eseri güçlü kılar, okurla bağı güçlendirir.
Bu bağlamda eserler kaleme alan, kültür ve dili önemseyen iki değerli münevverimizi sonsuzluk âlemine yolcu ettik.
Sadece yazmadılar, mücadele ve müdahale ettiler.
D.Mehmet Doğan:
“İnsanı insandan farklı kılan inanç, kültür ve dildir. Bunlar olmadığı zaman insan biyolojik olarak bir hayvandan öte değildir.
Kültürel soykırım, bizde 1930’lardan itibaren yapılmıştır. Sadece dil alanında değil bütün kültürel alanlarda bu görülmektedir. Bütün kültürel alanlarımız tahrip edilmiştir. Ciddi bir soykırımdır bu.”
Başta Türkçe Sözlük olmak üzere sadaka-i câriye kabilinden her eseri, mücadelesi ve hayatı bugün ve gelecekteki nesillere ışık olacaktır. Ruhu şad olsun
E.Nazif Gürdoğan:
“Hukuk, politika, ekonomi ve sanat arasında güçlü bir iletişim ve etkileşim olması için, hepsinin kutsal kültürün kaynaklarından beslenmesi gerekir. Bilgelik unutulursa, bilgi yapıcı olmaktan daha çok yıkıcı bir yapı kazanır. Bilgeliğin kaynağı seküler değil, kutsal kültürdür. Kutsal kültürün güneşi hiçbir zaman batmaz. Kutsal kültür, seküler kültürle sıvanmaz.”
“Akıllarda barışın güvercini olursa, gönüllerde barış çiçekleri açar. Dünyanın savaşın kartallarına değil, barışın güvercinlerine ihtiyacı var. Tarihin hiçbir döneminde iyi savaş, kötü barış olmamıştır.”
Hicaz’dan Endülüs’e olmak üzere eserleri ve örnek kişiliği ile yarınlara ışık olmaya devam edecektir.
Allah rahmet eylesin.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

İki  Münevver   / Şeref Akbaba
Cihannüma / Ay Vakti
Edebiyat, Mavera ve Nazif GÜRDOĞAN / Recep Garip
Önden Giden İki Atlı: Nazif Hoca, Mehmet Abi… / Özcan Ünlü
Dil, Fikir, Kültür Davamızın Müstesna Münevveri... / Necmettin Evci
Tümünü Göster