Gündeme Dair…

İslam âlemi, on bir ayın sultanı Ramazan ayını oruç tutarak, Kur’anın indirildiği kadir gecesini barındıran bu mübarek ayda, kelim olan kitabı okuyarak, temennimiz o ki anlayarak, infakla bezeyerek geçirdi. Bir tefekkür ayı olan ramazanda, başta Gazze’de süregelen katliama düçar olan Filistinliler, Doğu Türkistan’da yıllardır Çin zulmüne maruz kalan müslümanlar, dünyanın farklı bölgelerinde açlığa mahkûm edilenler, mülteci kamplarında yarın ne olacağını bilmeden sefalet içinde yaşayanlar, işgal ve savaş sonrası yerlerinden/yurtlarından olanlar, dağılan aileler, sakat ve çaresiz bırakılanlar. Gözü yaşlı anneler, ihtiyarlar, annesi ve babası ve kardeşi ve akrabasının akibetini bilmeyen çocuklar, yetimler, mazlumlar, bir hal çaresi olur ve kardeşlerimiz gelir, yardım elini uzatır diye umutlarını yitirmeyenler, kuru ekmekle de olsa iftar açtılar, bayram ettiler.
Gazze direnişinin öncülerinden İsmail Haniye’nin üç evladı ve torunları bayram günü şehit edildi. Metanetle söylediğidir; ” Şehitlerimizin mübarek kanı bizi ilkelerimize, mücadelemize, direnişimize ve topraklarımıza bağlılığımızda daha da kararlı kılacaktır. Oğullarımın ve torunlarımın şehadetiyle bizlere bahşettiği bu şereften dolayı Allah’a şükrediyorum. Bu acılarla ve kanla halkımız, davamız ve ümmetimiz için geleceğimiz ve özgürlük için umut tohumları ekiyoruz. Oğullarım Gazze’yi terk etmedi. Gazze’de kahraman halkımızla beraber cesurca direndiler, mücadele ettiler. Bütün halkımız ve Gazze ahalisi çocuklarının kanlarıyla ağır bedeller ödediler. Ben de onlardan biriyim. Ailemizden 60’a yakın şehidimizi bu mübarek davaya, İslam davasına kurban verdik. Ailemin 60’a yakın ferdi şehid oldu. Filistin halkının bütün şehitleriyle onlar arasında hiçbir fark yok”
Mazlumların duaları, duruşları, direnişleri, müstekbirleri korkutuyor. Bu zulüm ve katliamların failleri ve yardakçıları âbad olmayacaklardır. Her kemalin bir zevali vardır. Halatın nerede kopacağını rabbimiz bilir. Kana ve sömürüye doymayanlar, akıttıkları kan da boğulacaklardır.
* * *
Seçimler nihayete erdi. Projeler, vaatler, beklentiler, algı operasyonları, anketler, seçim öncesi ve sonrasında yapılan indi yorumlar, gerek yüz yüze ve gerekse sosyal medya başta olmak üzere kitle iletişim araçları vasıtasıyla seçmeni ikna çalışmaları. Bunlar günümüz siyasetinin doğasında olan şeyler, her seçim atmosferinde yaşananlar, bu seçimlerde de yaşandı ve millet kararını verdi.
Bir beş yıl köy, kasaba, ilçe ve iller seçtiklerinden hizmet bekleyecek. Devr-i sabık yok, bahaneler üretmek, çizdim oynamıyorum yok. Milletin verdiği yetkiyi yerelde o bölge, dolayısıyla ülkenin ali menfaatlerine kullanma sorumluluğunu üstlenenleri, sadece beş yıl sonraki seçimde değil, her daim denetleyecek bir kitle bilincine de ihtiyaç var.
“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” sözünden hareketle vaatleri savsaklamak isteyenlere şairin; “Hak haklının en mukaddes malıdır/ Vermezlerse alacaksın tamam mı” dizeleri yoldaş olmalıdır.
Sonrasında, bir çürük ipliğe hülya dizmişiz tesellisi çıkar yol değildir.
* * *
Sözlü edebiyat, kağıt, kalem, yazı, kitap, matbaa, gazete, dergi, radyo ve televizyon. Özellikle son elli yıldır baskı teknolojileri, son çeyrekte ise sanal âlemin hâkimiyeti ile bilgi aktarım araçları farklılaştı.
Her dönemin kendine has alet ve edevatı, araçları olduğu gibi.
Her değişim ve dönüşümün bir bedeli olur.
Sanal âlemin faklı depertmanlar oluşturarak kitle iletişiminde sağladığı çoğulcu imkanlar, denetimsiz zaman ve içselleştirilmemiş bilgi tüketimi, dijital üretim, farklı bir mecraya yönlendiriyor ilgili olanları..
Elbetteki söz, anlatılan, yazılanlar değerini koruyor.
Değişen araçlardır..
Bu noktada araçla amacı birbirine karıştırmamak lazım.
Her daim dediğimizi tekrar edelim, nitelikli zaman, nitelikli okuma ve üretim..
Devam inşallah.

                                                                                                                             Ay Vakti
Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Velud Bir Kalem; İhsan IŞIK / Şeref Akbaba
Gündeme Dair… / Ay Vakti
Sessiz Ağıt / Ziya Karatekin
Yolcular                               ... / Osman Arslan
Sezai Karakoç’u Yazmak İsterken – VI –   / Semra Saraç
Tümünü Göster