eski şehirden yeni şehre giden yolcunun rüyasındaki güzel
sustuğun için yağmur yağıyor tutunarak uzun kirpiklerine
ve kar yağıyor yıldızlı bir akşam siyah saçlarına
alıştım gelmediğin her sisli güne hisli geceye
dağ değilim ki öyle dimdik durayım rüzgâra fırtınaya
solacak elimde siyah beyaz fotoğafı çocuk gülüşlerinin
biliyorum neşen uzak bir akşamın güneşi battı batacak şimdi
kalkacak trenler garlardan ayrılacak gemiler limanlardan
ıslak bir mektup kalacak yalnız mavi gömleğimin sol cebinde
belli ki çok eğmişim başımı aşka çok eğilmişim âşıklara
gitmiş ve hiç gelmemiş gülüşün dudaklarıma heyhat
söyledim çiçeklere açmayın onu bir kere görmeden bile