ırmakların dağların türküsü olduğunu nasıl unuttun
gülde toprağın kokusu var yağmurun suyu seherin yeli
bir de doğan ve batan güneşin kançanağı gözleri
geldimse sesindendir kuyulardan her gün çektiğin
aşk pazarında satılır yusuf biliyorsun gömleği yakup’ta
köroğlu’nda yiğitlik kerem’de dert ferhat’ta kazma
otur da saçlarımdan ömrümü hesapla uzunsa kes
dudağıma mecnûn’un aştığı çölleri anlat kalbime leylâ’yı
rüyada at görmek murattır kavuşursun bir gün elbette
ağlamak da öyle hem rüyada hem dünyada güzeldir
vuslat azıģıdır bilene ekmeğine mayadır sevene
bak bulutlar bile yağmurla kavuşuyor güllere