kime sorsam anlamaz dilimi yan vurup geçer
susuz denizler de vardır ırmaklarını bekleyen
bilirim avcılar avını hep kalbinden vurmak ister
gölgeleri toplasalar bir adam etmez burada
ölüm içime bir tabut bırakmış ben doğarken
belki beni sana onunla getirecekler
belki beni karlara sarıp gömecekler bir kış günü
ölümün kokusu toprak kokusudur korkma ha
ha toprağın üstünde olmuş ha altında evin
seni benden soracaklar gülüşünü üşüyüşünü
kokusunu tutacaklar burnuma kara sevdanın
kabir ondan gecedir leylâ ondan tanırım seni
âh ne yana dönsem ateş gökte güneş ocakta köz
kalplerde aşk dillerde türkü ne yana dönsem
keşke söylemeseydim gözlerindeki akşamı