I.
sayrıyız. nedensiz gül yüklüyüz ötelerde kaldırım.
çağın eskisiyiz, yenisiyiz geçmiş takvimlerin.
aradayız yüzbinlerce suskunluk.
nice bir sevdadan kalmada sonralar
önceler ucu yanık mektuplarla bungun.
ve telvesiz kahveler, dağların ardında kuşkusuz
ve anonim acıların gölgesiyiz, omnivor.
kendine doğru çekmekler vardı kanunsuz
gene o yöreler gene bakın bu incasiye.
II.
karşında esrik bir hikâyedir kuğular ve onlar
kimsesiz bir çığlıkla büyüyen o acı
o zifiri karanlığı kar akşamlarının
tıpkı bir kösüre taşının yonmasına benzer
eber sarısına bulanan piyan çiçekleri arasında
buğulanan yolüstleri, bir tutam dinginlik
ve alışılamayan onlarca vedâ.
öyle ki seklâvi atlarının derin yaralar açtığı
o hüzünlü fırat geceleri, inliyorken kelaynaklar
ya elini uzat bana çarşılarda
ya da…
III.
ortadoğu, cibresine yenik düşmüş bir süryâni şarabıdır.
babil’de ve asma bahçeleri’nde buhtunnasr’ın,
uzun kandiller yanarken, kısa kısa sözler söylenmişti
gül açılan sokaklara, sonradan. buydu sabır!
ben duydum bunları bütün
duydum bütün bunları sen,
bağdat’a gazel dizerken.
ortadoğu, kapanmamış
kabuk tutmamış bir yaradır bozkırda
duyduk bütün güzelliğini ruha’nın
inandık ya da…
ibrâhimî yanın!
IV.
yanıbaşımdaki bu boşluk intihar kokuyor
onu tutup okşuyorum, yalnızlık kalabalıklaşıyor
çünkü yalnızlık bir kalabalık sorunudur
çünkü yalnız bir insan ölünce
yüzbinlerce güvercin vurulur!
perşembe akşamları böyledir;
ağır ağır göğsümüze dolan bir guşāyiş.
kimi sokaklardan geçince burkulur ya içimiz
kimi sokaklardır işte bizi biz yapan,
yoksa yürümek şafağa doğru,
suhra iş!
V.
– bu bir oyunuydu bilinçaltının
ya da siz öyle gitsin varsayın. –
rüyamda kediler rüyamda sıksara horonu
rüyamda kekikler rüyamda siyahın binbir tonu!
VI.
ms. ondokuzuncuyüzyıl, rakamla 19.
bir salonun ışıklarıyla irkiliyor bay/bayan hiçkimse
ne anlatıyorlar gibisinden bir soruyla karşılaşıyor
kapıcı dairesindeki üç beş kişi
onlar da böylesi bir cevaba ihtiyaç duyuyor;
– hiiiç!
-kimse!
bir demet gül, bir dondurma ısırığı
ve birkaç tutam saç oysa tüm mesele
ve işte karşınızda bir dünya markası;
ve işte şimdi alfred hitchcock sineması!
VII.
“dünya bir yansımadır.” diyor berk’lerin ilhan
bu yüzdendir işte kibirlidir bu yuvarlak top
narkissos’u hatırlayın, o akis aşığını
kendi yansısına aşık olmayan dünyalı var mı?
07.05.2023