Kanlı Koza Paslı Kule

1.

Beni bırakın ve hayata dönün şimdi; Huu!
Büyük fırtınaları içinde saklayan o kanlı kozaya!
Tamam, işi uzatmadan! Ve gelmiş gibi yaparak çok uzaklardan
İçinizde fokurdayıp duran ne varsa, kurtulun hepsinden döne döne

Ve dökün kurtlarınızı bir güzel, bu size iyi gelecek
Bir avuç kalsanız şurada ve bir damla da şurada!
Sonsuz bir huzura kavuşabilmeniz için hep bunlar
Paslı kulenizde bir ömür döne döne, hiç ara vermeden!

Yalancı baharlara aldanıp da açmayın kapınızı öyle vakitli vakitsiz
Gömülüp gitmeyin dünya kuyusuna, şunun şurasında zaten kaç kişiyiz!
Ve kaç kişi olarak çıkmış idik biz bu yola, bunu hiç düşünmeniz oldu mu?
Ol Şara varmak üzereyiz ve hazır mısınız gecenin kaplanıyla tanışmaya?

Gece demişken, yapalım şimdi bir şiir bombası, gece gece!
-Hayat bizden sonra da devam edecek nasılsa, bu kaçınılmaz!-
İçinde olsun her dilden her şeyler; acılı ve acısız ne varsa!
Tüyleri diken diken olsun ol Şarın, inleyip dursun sabaha kadar.

2.

Beni bırakın şimdi ve kalkıp gidin kalbiniz mutmain olarak.
Biraz sonra ansızın bir şiir bombası düşebilir gecenin kalbine: Huu!

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

“Nur Topu Günlerin Kanına Girdim” / Şeref Akbaba
Seçme İradesi / Ay Vakti
Nefes / Züleyha Kayaoğlu Eker
Depremin Vebali / Semra Saraç
Sezai Karakoç’u Yazmak İsterken-III  / Semra Saraç
Tümünü Göster