Toprağın Dili

Bizden geriye ne kalır dünyada, şu beton tabutlar dışında
Havada acı bir hüzün, çöküp kalıyoruz çığlıklar arasında.

Bir ateş topu yükseliyor şehrin üstünden; bunu hep gördük
Demir bükülüp su yanıyor; kaç bin kere öldük Allah’ım!
Sırtımızda gümleyen bunca ağırlıkla, bu uykusuz sabahlarda
Ey toprağın dili, işte kaldırıyorum ellerimi: her yanım delik deşik!

Sonra kalkıp koşuyorum aşağıdaki seslere kocaman bir gayretle
Gölgelerse aynalardan fırlayıp acıyla kapanıyor toprağa
Saçımızda kan çiçekleri, yeni bir hikâyeye başlıyoruz seninle
Gövdemizde yanıp sönüyor ülkemin bütün gülleri, kan kırmızı.

Bütün dünya hayretler içinde burada; sözcükler yetersiz!
Bütün mahlûkat durmuş da o şiddeti dinliyor bizimle
Ve büyüdükçe büyüyor insan yanımız molozların altında
Çok karanlıktan, çok soğuktan, çok susuzluktan; çok!
Çıkıyoruz bin şükür, kalplerimiz tam ve ağızlarda Âmenerrasûlü.

Avuçlarımızda kanamalı seslerle göğe yükselen duâlar:
Bizi diri tut Allah’ım, bizi çaresiz bırakma bu çığlıklar arasınada!

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Muavenet / Şeref Akbaba
Büyük Acılar Dilsiz ve Sessizdir… / Ay Vakti
6 Şubat 2023 / Ali Yaşar Bolat
Yüzler / Şakir Kurtulmuş
6 Şubat 2023 Saat 4: 17 / Suat Tekin
Tümünü Göster