Taşlar Taş Üstündeyken

Sıkıştık bu çağda hesaplı gülüşlerin
inci mezar taşları arasına
Öğütülmüş acılarlayız dinmez sancılarla
sabaha zor çıkarız konuşsak

Dilimiz yorgun sesimiz kesik
Bakınca şu kurumuş dallara, diyorum
Kıyama kalksak toprağın bağrında
tomurcuğa duran Harun’un asası
olur musunuz rüyalarımıza

Yüzümüzde söze dair ne eksikse
alnımızda silinmiş izleri ararken
doğrulsak yine de geceden yana
masallar taşıyoruz yarınlarımıza

Rengidir çocuk kaldırımların
eğer ezanla eve dönecekse
Her şeyi yolunda sayılır zamanın
taşlar taş üstündeyken.

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

Hangi Kitabı Yakıyorsunuz ?  / Şeref Akbaba
Deprem… / Ay Vakti
Taşlar Taş Üstündeyken / Yavuz Selim Yaylacı
Fahri TUNA’nın Gönlünden Kırklanmış Portreler... / Süheyla Karaca Hanönü
Sezai KARAKOÇ’u Yazmak İsterken – II / Semra Saraç
Tümünü Göster