ışıltılar altında herkesi koşuşturan, renkli çarşılar içinde
unutulabilir bir yara
karanfillerini gece yarılarında saklayan sokaklardan geçtim
ardımdan bir şey bütün çeşmelerde paslandı, bir gençlik
masalarda nakışlar daima binlerce soykanın devridaimi
yürüdüm ve geldim, ağır çekimde yokuştan yuvarlandı
ağarmak, sığdırdım bir ses olayı örnekliğine defalarca
yoruldum; kan toplayan peteklerden teşekkül ediyor şehir
yeryüzünü yaşanılır kılan yanıyla aşk
mavi, yeşil, sarı, mor ve kırmızı vazolarda yüzünün izleri
artık boşluğu ütülemenin şiirini yazaduruyor
relikt bir korda kavli körelmiş son karanfil damıtı
ardımdan bir şey bütün çeşmelerde paslandı, bir gençlik
mor dağlarda güzelleşen peteklerin kızıl kokusu oldu
yok o ihtişamlı köprülerden değil sulara karılmasını söyleyince
tanınabilir bir kısrak
kanatlarını soğukla büyütüyor, bakakalmış antik taşlara
iyileşebilir ancak unutulamaz o yivli yara