Güneş Eritiyor Kadınları

çorak topraklar kurumuş ağaçlar
suyu çekilmiş göller
ne var ki ayaklarım sağlam

tarla törpüsü köstebekler ve fareler
Mezopotamya’da eritiyor güneş toprağı
ve pamuk toplayan kadınları
eriyor kadınlar güneşte

toprağı temizlemek için
avuçlarım ter döker
bir küle batar parmaklarım
yanar acır sızlar
gizlerim tüm kumrulardan

çölümü ödünç istiyor askerler
ellerinde zeytin dalları beyaz güvercin
uzanıyorum zeytin dalına
incire zeytine ve
geceye düşen yıldızlara
kimmiş barış elçisi aramızda
yaprak mı zeytin mi gül mü yıldız mı

barış
hiç yakın değil Ortadoğu’ya
zeytin dallarından kurşunlar fırlar
vurur gencecik yüreklerin hayallerini
güneş eritirken toprağı ve kadınları
vurulur düşerler zeytin dağından

güneş eritirken toprağı ve kadınları
ihtiyar ödünç istiyor hayatımı
sonbahar gibidir gelecek
sararır yapraklar savrulur gider
güneş eritir kadınları

sen rüzgarın getirdiği yağmur gibi
düşersin çorak topraklara
gençler ödünç istiyor sırlarımı
menekşe gözleri hüzün doludur
yüce ve onurludur gözleri Ortadoğu’nun

kayıp gidiyorsun denizlerine Uzakdoğu’nun
korkuyorum üşüyorum ıslanıyorum
yetim kızlar ödünç istiyor umutlarımı
güneş eritiyor toprağı ve kadınları

kuşlar uçar gider gözlerinin önünden
tutamazsın
zamanı
akıp gider
güneş eritir toprağı ve kadınları

Paylaş

Bu Sayının Diğer Yazıları

BİR-İKİ ERZURUM –II- / Şeref Akbaba
Kutlu Telaş / Mehmet Aksu
Aşkın Gölgesinde Dile Gelenler / İsmail Bingöl
Aforizmalar / Naz
Perde ve Hakikat : Sinema Felsefesi / Abdullah Ömer Yavuz
Tümünü Göster