bir nefesin dinlendiği göğüste çırpınan sesimi
getirmeliydim ırmaklarla uzun uzadıya bir çağıltıyla
âh bulutlar vurdu saçlarımı kar taneleriyle bir bir
hayra yormaz bakışımı rüyalarımda uyuyan gece
perdelerini çeker her güzelin evi gözlerine ağyârın
gözyaşı hep içine akar hep içine sevenlerin öyle
gittin nasıl olsa gökte parlayan ay ve yıldızlar vardı
unutmaz bir dağ koynunda ateş yakan çobanları
yetimleri sevdiğini görünce ırmakları cennet kesildi
şimdi rüzgâr rahman’ın kokusunu getirir karen’den
sevgili’nin dudağında gül gibi açılan müjdeyi duydun
duydun ümmetin affı için hırka armağan edildi