güneşin buz kestiği mevsimleri biliyorum aynaların yüz
seğirtsem talihi yaver giden adam diyecekler orada
en iyisi yuva yapan bir serçeye bakmak eski bir evin saçağında
bakmak yağmurun buluttan inişine dişleri yeni çıkmış bir çocuğun
gülüşüne annesinin mavi gözlerine bakıp bakıp kaçarak
duymak sevdiğini getiren trenin sesini uzaklardan
uzaklardan rüzgârın gelişine sevinen siyah saçlarının kâkülüne
söylemek sessizliği yalnızlığına bir akşam vakti dağ başında
içmek hasreti demli bir çay gibi kına kokan ellerinden
içmek bakışlarını aydan aynalardan ve ürkek ceylanlardan
yeni doğmuş bebeklerden açan çiçeklerden uçan kelebeklerden
bulmak kirpiklerini saklı mektuplar oyalı mendiller arasında