Pamuk ipliği ve yankıdan uçuk bir dinginliğin
Gölgesine kurulmuş salıncaktır yaşamım
Sallandıkça bir uğultu dağılır gövdesinden
Sallandıkça ayaklarımın değdiği çiçeğin
Uyuşmuş parmakuçlarımı çekiyor rıhtımına
zamanı bir ıslıkla çoğaltarak kadrajından
Haylazına bir çocuk aydınlık yüzünü
Dönüyor geceye, ay dönüyor göğüne
Eski duvarlar üzerinde okunaksız bir yazı,
Durmadan çıkıyor göğün basamaklarını
Adı: yaradır, üflemelerle dinmez; bir yasağı,
çiğniyor hiçe sayarak, soluyor içimdeki sarınımı.
Yankısını dün’e bırakmış taşıyor çağın tanığını
Parmaklarımda gezinen sırtlan ısırılışı-
-ruh yanığına benzeyen irkilmelerin ortasında
duruyor yapayalnız, parçalamış çarmıhını
Bu yüzdendir ki bir anne sevinçle resmediyor,
Henüz göğe çekilmemiş İsâ’sını.