Uyanmak nasıl da zormuş
Bir kuyunun kenarında, bir elin
Parmakları arasından alarak yıldızları
Yeni bir gökyüzünü süslemek aynalarda
Nasıl da zormuş tanımadığın
Bir sokakta yürümek ve anlamak
Çağlar boyu değişen yüzlerinde
Kaktüs ve kibir büyüten adamları
Bir serçeyi zaten tanıyamazdım
Bir güvercini
Bir yolcunun gözyaşı izlerini
Elbiselerinden garip çizgiler
Avuçlarından keder dökülen
Ruhların sandukasında
Aramak nasıl da zormuş
Yorgun yağmurları ve mevsimleri
Bakalım hangi kapı
Açılacak uyuyan gezginlere
Hayret makamında girecek onlar
Bense efendilerimin ardından
Başımı sallayarak sessizce
Yürüyüp gideceğim
Yüzyıllar sonrasında yüzyıllar öncesini
Anlatmak nasıl da zormuş